Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2866 Esas 2021/3102 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2866 Esas 2021/3102 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2866
Karar No : 2021/3102
Karar Tarihi : 23/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2866 Esas 2021/3102 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2866 E.  ,  2021/3102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili ve ... vekili tarafından talep edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.03.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahkemesine iade edilen dosya eksiklik tamamlanıp tekrar gelmekle, incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlular ... ve ... hakkında takipler yaptıklarını, takiplerin semeresiz kaldığını, borçluların mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiklerini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı borçlulardan değil dava dışı ... isimli şahıstan satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., kendisinin astsubay olduğunu borçlu ...’i tanımadığını, taşınmazı emlakçı vasıtası ile banka kredisi kullanarak satın aldığını belirtmiştir.
    Davalı borçlular ... ve ... vekili, satışların mal kaçırma amacı ile yapılmadığını, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalılardan Mahir yönünden; adı geçen davalının davacı iddiasının aksine taşınmazı ..."ndan değil ... 2011 yılında tapuda satın aldığı, davalı ...’in taşınmazı banka kredisi ile aldığı, borçlular ile tanışıklık ve akrabalığının bulunmadığı gerekçesi ile davalı ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, davalı ...’in borçlulardan ...’ın damadı olduğu, dolayısı ile borçluların içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek konumda olduğundan bahisle davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davacı vekili, davalılar ... ve ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf mahkemesi de, dava konusu 8 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 hisse borcun doğumundan sonra borçlu ... tarafından diğer davalı ..."a satıldığı, davalı ..."in diğer davalı ..."ın damadı olduğu ve borçluların alacaklılara zarar vermek kastıyla mallarını devredebilecekleri ve borçluların acz içinde bulunabilecekleri hususunda bilgi sahibi olması gerektiği, ayrıca ivazlar arasında da fark olduğu, dava konusu 135 ada 13 parsel sayılı taşınmaz öncesinde 1549 parsel numarasını taşımakta olup eski parsel numarasıyla 28/08/2009 günü ... tarafından dava dışı ... ismindeki kişiye satıldığı, ondan da 21/04/2011 günü davalı ..."e satış yapılmak suretiyle devredildiğinin anlaşıldığı, yine dava konularından 13 ve 14 nolu bağımsız bölümleri satın alan davalı ... ile davalı borçlu ... arasında akrabalık ilişkisi olmadığı, davalı ..."in borçluların acz içinde olduklarını bilmesini gerektirecek bir pozisyonu ve durumunun bulunmadığı gerekçesi ile davacı ve bir kısım davalı tarafça ileri sürülen istinaf başvurularının HMK"nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar ... ve ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekilleri, tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, dosya kapsamına
    göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, dava konularından 1549 parsel sayılı taşınmazın 28/08/2009 günü borçlu ... tarafından dava dışı ... ismindeki kişiye satıldığı, davanın 30.11.2016 tarihinde 5 yıllık süreden sonra açılmış olması nedeni ile bu parselle ilgili davanın reddinde isabetsizlik bulunmaması nedeni ile davalı ...’in borçlular ile yakınlığı nedeni ile mal durumları ve amaçları hakkında bilgi sahibi olması gerekmesine göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ..."ndan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... ve ..."na verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 4.134,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."dan alınmasına 23/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara