Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2722 Esas 2021/1979 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2722 Esas 2021/1979 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2722
Karar No : 2021/1979
Karar Tarihi : 25/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2722 Esas 2021/1979 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2722 E.  ,  2021/1979 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın başvuru sahibi vekili ve karşı taraf (davalı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Başvuru sahibi vekili (davacı), karşı tarafa (davalıya) trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp ıslah ile artırılan 154.599,74 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Karşı taraf vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; talebin kabulü ile 154.599,74 TL"nin tahsiline karar verilmiş, anılan karara karşı itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince karşı taraf sigorta şirketi vekilinin itirazının kısmen kabul, kısmen reddi ile karar, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek karar verilmiş, karar, başvuru sahibi vekili ile karşı taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, başvuru sahibi vekilinin tüm, karşı taraf vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Başvuru, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
    Başvuru sahibi vekili, müvekkilinin meydana kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur. Başvurucuda oluşan gerçek
    zararın belirlenebilmesi açısından maluliyet oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların, haksız fiilin tarihi ise 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından aldırılan ve karara esas alınan raporda başvurucunun meydana gelen kaza sebebi ile Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %26 oranında malul kaldığı bildirilmiştir. Kaza tarihinin 25.03.2018 olduğu dikkate alındığında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun rapor düzenlenmesi gerekirken, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının tespit edilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmektedir.
    Bu durumda hakem heyetince; davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği” hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak, temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle başvuru sahibi vekilinin tüm, karşı taraf vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı taraf vekilinin vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden başvuru sahibinden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden karşı tarafa (davalı) geri verilmesine 25/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara