Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2625 Esas 2021/1408 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2625 Esas 2021/1408 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2625
Karar No : 2021/1408
Karar Tarihi : 16/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2625 Esas 2021/1408 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2625 E.  ,  2021/1408 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, yine davalı vekili tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 19/04/2008 tarihinde müvekkilinin anne babasının yolcu oldukları aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında hayatlarını kaybettilerini, davacının onların desteğinden yoksun kaldığını, sigorta şirketi tarafından davadan önce bir miktar ödeme yapılmış olsa da ödenen tazminatın düşük olduğunu belirterek ileride artırılmak üzere şimdilik 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 25/10/2017 tarihli dilekçesi ile tazminat miktarını 107.330,81 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne, davacının murisleri ..."ün vefatı nedeniyle 9.627,30 TL, ..."ün vefatı nedeniyle 97.703,51 TL olmak üzere toplam 107.330,81 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan
    24.08.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davalı ..., davacının desteklerinin yolcu olarak bulundukları aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise, davanın açılmasıyla temerrüde düşen sigortacının dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekir.
    Somut olayda; davacının poliçe kapsamında annesi yönünden ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya 15.08.2008 tarihinde başvuru yaptığı ve davalının kısmi ödeme yaptığı; ödemenin yetersiz olduğu iddiası ile elde ki davanın açıldığı görülmektedir. Mahkemece, 2918 sayılı Kanunu"nun 99/2. maddesi uyarınca sekiz iş günü sonunda 24.08.2008 tarihinde davalının temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren tazminat miktarına yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de, davadan önce destek baba yönünden davalı ... şirketine bir başvuru bulunmadığından, baba yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz başlangıç tarihinin hatalı saptanması doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370 maddesi hükmüne göre düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendi hükümden çıkartılarak, yerine 1-a bendi olarak "Davacının murisi ..."ün vefatı nedeniyle 9.627,30 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24.08.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," 1-b bendi olarak "Davacının murisi ..."ün vefatı nedeniyle 97.703,51 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 10/08/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 16/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara