Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2458 Esas 2021/2549 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2458 Esas 2021/2549 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2458
Karar No : 2021/2549
Karar Tarihi : 10/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2458 Esas 2021/2549 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2458 E.  ,  2021/2549 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle,davaların kısmen kabulüne-kısmen reddine verilen hüküm, davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalı ..."nın,10.11.2011 tarihinde sevk ve idaresindeki araçla davacıların yaya olan murislerine çarparak vefatına neden olduğunu belirterek, her bir davacı için 1.000,00"er TL maddi, 10.000,00"er TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece verilen, maddi tazminat davasının reddine,manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair karar davalı ... vekilinin temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 24/09/2019 tarihli ve 2016/19580-2019/8432 E/K sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Mahkemece uyulan bozma ilamı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;davacıların destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkin davalarının ayrı ayrı reddine, manevi tazminat istemine konu davaların kısmen kabulü ile; davacılar için ayrı ayrı 6.000,00 TL olmak üzere toplam 18.000,00 TL manevi tazminatın 10/11/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya
    ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
    Eldeki dosyada, bozma öncesi gerekçeli kararda tesis edilen davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine ilişkin hükmün, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının Dairemiz bozma ilamı ile reddine karar karar verilmek suretiyle kesinleştiği ve bu hükme bağlı olarak davalı taraf lehine takdir edilen vekalet ücretlerinin davacılar yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu izahtan varestedir.
    Bu durumda yerel mahkemece, bozma sonrasında yapılan yargılama sonunda maddi tazminat hükümleri yönünden yeniden hüküm tesis edilmemesi gerektiği gibi, ilk hükümde davacılar aleyhine hükmedilen davacı vekalet ücreti yönünden, bozmadan sonraki hükümde ilave sorumluluk doğuracak biçimde karar verilmemesi gerekir.
    3-Diğer yönden, bozma öncesi mahkeme kararı davacılar vekili tarafından maddi ve manevi tazminat hükümleri, davalı ... tarafından ise, manevi tazminat hükümleri yönünden temyiz edilmiş, Dairemizce davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının kabulüne,davalı ..."nın temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmek suretiyle yerel mahkeme kararı davacılar lehine bozulmuş olup, hüküm fıkrasında davalı ... tarafından yapılan 348,45 TL temyiz masrafından davacı tarafın sorumlu tutulması da doğru değil, bozma sebebi ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının (6) nolu bendindeki;"6-Davalı ..."ün bu dosya için yaptığı 43,90 TL posta masrafı, 348,45 TL temyiz masrafı olmak üzere toplam 392,35 TL yargılama
    giderinin davanın red ve kabul oranına göre 238,75 TL"sinin davacılardan alınarak davalı ..."e verilmesine, bakiye 153,60 TL sinin davalı ... üzerinde bırakılmasına," şeklindeki hükmün hüküm fıkrasından çıkartılmasına, 8 nolu bendindeki;" Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,"şeklindeki hükmün, "Maddi tazminat hükümleri Yargıtay denetiminden geçmekle kesinleştiğinden,reddolunan maddi tazminat talebine ilişkin davalı vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, "hükmünün yazılmasına,hükmün bu şekliyle ve madde numaraları yapılan değişikliğe uygun olarak yeniden teselsül ettirilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara