Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2040 Esas 2021/965 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2040 Esas 2021/965 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2040
Karar No : 2021/965
Karar Tarihi : 09/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2040 Esas 2021/965 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2020/2040 E.  ,  2021/965 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    BİRLEŞEN DAVA
    MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince birleşen dava yönünden ve davalı ... vekilince asıl dava yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 25.01.2012 tarihinde, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu.... plakalı aracın arıza yapması nedeni ile araçtan inen davacıya, seyir halinde olan.... plakalı aracın çarpması ile neticelenen kazada davacının yaralanarak sakatlandığını, her iki aracın da davalı nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı olduğunu, davalı tarafça yapılan ödemenin müvekkilin zararını karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL kalıcı sakatlık tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişken, ıslah dilekçesi ile kalıcı işgücü kaybı talebini 23.340,00 TL olarak arttırmıştır.
    Bozma sonrası ek dava olarak açılan birleşen davada da, 9.120,00 TL sürekli iş göremezlik ve 1.468,00 TL geçici iş göremezlik zararı toplamı 10.588,00 TL tazminatın temerrüt veya ön ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, yapılan ödemenin yeterli olduğunu belirterek KTK 111. maddesi uyarınca davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davanın kabulü ile 23.340,00 TL"nin 12.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline; birleşen davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, bozmaya uygun karar verilmesine, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasının ardından alınan tazminat raporunda, güncel asgari ücretler uygulanmış, işlemiş dönem sonu yeni bilirkişi raporu tarihi esas alınmıştır. Hal böyle olunca; hüküm lehine bozulan davalı aleyhine olacak şekilde daha yüksek tazminat belirlenmiş, mahkemece de bu rapor hükme esas alınarak ilk hükümdeki miktarlara karar verilmiştir.
    Anılan hesaplama yöntemi hatalı olup bozmayı gerektirmektedir. Zira, bozma ilamından önce verilen ilk karar davalı tarafın yararına bozulmuş olmakla bozma ilamı ile birlikte davalı yararına kazanılmış hak doğmuştur. Aksi halde davalı yararına hükmün bozulmasından sonra güncel veriler ile yeniden hesaplama yapılması temyiz itirazı kabul edilen davalının yararına değil aleyhine olacaktır. (HGK"nun 2016/21-817, 2020/167 sayılı, 18.02.2020 tarihli kararı da bu yöndedir.)
    Buna göre mahkemece, yeni/güncel verilerle hesaplama yapılmayarak, 12.08.2014 tarihli tazminat raporunda kabul edilen verilere göre bozma sonrası alınan maluliyet raporunda tespit edilen yeni maluliyet oranına göre hesaplama yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen dava yönünden tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davadaki hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara