17. Hukuk Dairesi 2020/1683 E. , 2021/2062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine, dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkiline ait olan ve davalı ... Sigorta"ya kasko poliçesi ile sigortalı aracın 27/04/2007 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada hasarlandığını, sigortaya başvuru yapılması üzerine hasarın teminat dışı kaldığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını belirterek 7.400,00 TL hasar bedelinin ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazanın belirtilen yerde meydana gelmediği, aracın rent a car olarak kullanılmakta olup sigortalı tarafından doğru ihbar yükümlülüğüne uyulmadığından hasarın teminat dışı kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Daire’nin 16/04/2013 tarih ve 2013/990 Esas - 2013/5594 Karar sayılı ilamında özetle “Araçta meydana gelen hasarın teminat dışı olduğunun ispatı davalı sigortacıya ait olduğu, mahkemece alınan ve araç hasarı ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas almaya yeterli olmadığı, mahkemece, olay hakkında
tutulan kaza tesbit tutanağı mümzileri dinlendikten sonra İTÜ"den seçilecek kusur, hasar uzmanı bilirkişi kurulundan, olayın oluş şekli, çarpma noktaları, tanık beyanları, resimler, hasar dosyası ve diğer deliller birlikte değerlendirmek suretiyle araçtaki hasarın bu çarpmadan meydana gelip gelmediği, hasarla uyumlu olup olmadığı konularında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediğinden" bahisle hüküm bozulmuş olup; yapılan tespit ve değerlendirmelerde aracın daha önceden ve başka bir araçla çarpışma sonucu hasarlanmış olabileceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında; sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5 maddesi ve TTK"nun 1290-1292 maddelerine göre riziko gerçekleştiğinde sigortalı doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalacak şekilde ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip, oluşan rizikonun teminat içinde kaldığının ispat külfeti sigortalıya geçeceğinin kabul edildiği, dava konusu olayda, hasara yol açan kazanın belirtilen yer ve tarihte olmadığı anlaşıldığından, davacı sigortalı aracının poliçe vadesi içerisinde teminat kapsamı bir durumda hasarlandığını ispat edemediğinden ve ispat külfeti davacı tarafta olduğundan dolayı mahkemenin eski kararının yerinde olması nedeniyle eski kararda ısrar edilmesine ve Yargıtay bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin direnme kararına karşı temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01/11/2017 tarih, 2017/11-1314 Esas, 2017/1244 Karar sayılı ilamı ile; "tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle" hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde alınan İTÜ"den seçilen kusur ve hasar uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten alınan 15/07/2019 tarihli bilirkişi raporu"na göre " dava konusu araçtaki hasarların tutanakta belirtilen şekilde ve şartlarda meydana gelmesinin mümkün olmadığı, kaza yerinin fiziksel özellikleri ile araçtaki hasarın uyumsuz olduğu” belirtilmiş,
mahkemece tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, araçtaki hasarın, davacı tarafından davalıya ihbar edilen yer ve tarihte olmadığı, aracın, poliçe vadesi içerisinde ve teminat kapsamında kalacak şekilde hasarlanmadığı, hasarın teminat dışı olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 01/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.