Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/751 Esas 2020/2707 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/751 Esas 2020/2707 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/751
Karar No : 2020/2707
Karar Tarihi : 05/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/751 Esas 2020/2707 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/751 E.  ,  2020/2707 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    DDavacı vekili,davalı ... şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan araçta sürücü olarak bulunduğu sırada tek taraflı kaza sonucu hayatını kaybeden davacının mirasçısı ... ’in ölümü nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL desten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 200.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kabulü ile 200.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
    Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 4. fıkrasında "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak
    sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Soruşturma dosyasındaki 07/05/2012 tarihli bilirkişi heyetince düzenlenen raporda, trafik kazasının iş kazası olduğu belirtilmiştir. Buna göre, mahkemece, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından davacıya yapılmış rücuya tabi ödeme olup olmadığının araştırılması yapılmadan karar verilmiştir.
    Bu durumda; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na müzekkere yazılarak, davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, davaya konu kaza sonucu ölen ... hak sahibi olan davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı; gelir bağlanmış ise, rücuya tabi olup olmadığı; davacıya bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu rücu için dava açılıp açılmadığı hususlarının sorulması; sonucuna göre, 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesi hükmü gereği tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara