Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6097 Esas 2020/6762 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6097 Esas 2020/6762 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/6097
Karar No : 2020/6762
Karar Tarihi : 10/11/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6097 Esas 2020/6762 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/6097 E.  ,  2020/6762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı İlk Derece Mahekemesince davanın reddine dair verilen hükme karşı davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ilk derece mahkemesi kararının resen kaldırılması ve davanın usulden reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkememesi kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline sigortalı dava dışı ..."ın maliki bulunduğu araç ile yine dava dışı ... yönetimindeki araca çarpması sonucu bu araçta yolcu olarak bulunan ..."nin hayatını kaybettiğini, müteveffa"nın Bağ-Kur sigortalısı olması nedeni ile hak sahiplerine emekli aylığı bağlayan SGK"nın bu zararının tazmini için Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/1094 esas sayılı dosyasına dava açması sonucu mahkemece 77.601,48 TL"nin ödetilmesine karar verildiğini, icra takibi kanalı ile 108.475,00 TL"nin SGK"ya ödendiğini ve böylece poliçe limitinin bitmesi nedeniyle olayla ilgili olarak müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sona erdiğini, bu kerre
    davalılar tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/568 esas 2014/541 karar sayılı ilamla kabulle neticelenip Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2014/5335 sayılı dosyası ile takibe konu edilip kesinleşmesi üzerine bu dosyaya da müvekkilince ödeme yapıldığını, oysa SGK tarafından açılan ilk dava üzerine verilen hükmün infazı ile poliçe limitinin ödenmiş olması nedeniyle davalıların açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı davasında müvekkili yönünden davanın reddi gerekirken mahkemece bu yöndeki itirazları dikkate alınmadan aleyhlerine karar verilmesi nedeni ile poliçe limitinden fazla ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, aynı poliçe nedeniyle fazla yaptıkları ödemenin istirdadı için davalılar hakkında İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2015/3584 sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıp ödeme emri tebliğ ettirdiklerini, ancak davalıların haksız yere itiraz ederek takibi durdurduklarını ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, yetkisiz icra dairesinde takip yapılması nedeniyle takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gerekir iken itirazın iptali için Aydın Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat etmenin mümkün olmadığını, mahkemenin yetkisine de itiraz ettiklerini, istirdata yönelik talebin zamanaşımına uğradığından zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, Bodrum 1. AHM"nin 2014/568 E - 2014/541 K sayılı dosyasında davacı ... şirketinin SGK"ya yaptığı ödemenin haklı olarak dikkate alınmadığını, bu kararın Yargıtay kararı ile onanarak kesinleştiğini, davacının talebine dayanak teşkil eden mükerrer ödemeye ilişkin taleplerinin Yargıtay incelemesinden geçtiği için kesin hüküm oluşturduğunu, bu nedenle takibe haklı olarak itiraz edildiğini, yapılan takipte istirdata konu bedellerin ayrı ayrı belirtilmediğini, davalılar için mahkemenin hükmettiği tazminatların ayrı ayrı olup sigorta şirketinin bunları açık ve net olarak ayrı ayrı belirtmesi gerektiğini savunarak davanın reddini savunmuşlardır.
    İlk Derece Mahkemesince borçlu olmadığı bir parayı icra takibi nedeniyle ödemek zorunda kaldığını iddia eden kişinin sadece mahkemeye başvurarak istirdat talebinde bulunabileceği, icra dairesine başvuramayacağı, bu itibarla yasaya aykırı olarak icra takibine başvuran kişinin bu takibe yapılan itirazın iptalini de isteyemeyeceği gerekçesiyle
    davanın usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davalıların yerleşim yeri ..., davacı ... şirketinin yerleşim yeri adresi ise Kavacık/İstanbul olup, icra takibinin yapıldığı İzmir 18. İcra Dairesinin yetkili olmadığı ve yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir takip bulunmadığından ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava davacının İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2015/5335 sayılı dosyadan başlattığı icra takibine davalıların itirazı üzerine, duran takibin devamına yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davalı taraflar, vekilleri aracığıyla icra ödeme emrine süresinde itiraz ederek öncelikle takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili icra dairesinin borçluların ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi olan Koçarlı İcra Dairesi veya iade davasına konu kazanın meydana geldiği yer olan Bodrum İcra Müdürlüğü olduğunu bildirirek İzmir 18. İcra Müdürlüğünün yetkisine ve takibin esası ile ilgili ana para ve faiz olmak üzere borca da itiraz etmişler, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
    İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunması dava şartı olup HMK"nın 138 ve 140. maddeleri gereğince dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerekmektedir.
    2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 50/1. maddesine göre "para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur." 6100 sayılı HMK"nın 447/2 maddesi uyarınca mevzuatta yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK"a yapılan yollamalar HMK"nın bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır. Buna göre 6100 Sayılı HMK"nın 19/2. maddesi hükmü İcra Dairelerinin yetkisi hakkında da uygulanacaktır. HMK 19/2" ye göre "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz."
    Somut olayda kesin yetki kuralı olmadığı gibi, davalılar vekili takipte Koçarlı veya Bodrum İcra Dairelerinin yetkili olduğundan sözetmiş ancak seçtiği İcra Müdürlüğünü bildirmemiştir. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasa hükmü uyarınca yetki itirazı dikkate alınmayacağından, öncelikle davalıların icra dairesinin yetkisine yaptıkları itirazın reddedilerek istinaf başvurusunun incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkmesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dava dosyasının HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara