Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4439 Esas 2020/2078 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4439 Esas 2020/2078 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/4439
Karar No : 2020/2078
Karar Tarihi : 25/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4439 Esas 2020/2078 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/4439 E.  ,  2020/2078 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; davalı şirketin trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde araçların davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpması ile davacının yaralanara %65 oranında kalıcı olarak çalışma gücü kaybına uğradığını ve hayatı boyunca başkasının bakım ve yardımına muhtaç hale geldiğini belikterek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere davalı ... tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı gideri olarak 1.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 4.281,78 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili şirketin kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduğunu, bedeni zararlarda kişi başına poliçe limiti 225.000 TL olduğunu, hasar dosyası oluşturularak davacı tarafa 20.05.2013 tarihinde 195.673,65 TL tazminat ödemesi yapıldığını, neticesinde bakiye sorumluluk limiti 29.326,35 TL kaldığını, bu ödemenin ardından davacının sigorta tahkim komisyonuna başvurarak 2014/2997 K. sayılı yargılama sonunda 29.326,35 TL nin de ödenmesine karar verildiğini ve müvekkili tarafından 42.591,03 TL olarak icra dosyasına ödendiğini belirterek sigorta limitinin tükendiğini, davacının bakıcı giderine ihtiyacı olmadığını belgelendirilmeyen tedavi giderini talep edemeyeceğini, davacının emniyet kemeri takmadığının belirlenmesi halinde müterafık kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılmasını, kusur ve maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumundan aldırılması gerektiği belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile, 4.281,78 TL"nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri kapsamında bakıcı gideri maddi tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde kaza nedeniyle %65 oranında maluliyeti oluştuğunu belirtmiş olup, 26.02.2013 tarihli ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu Raporuna göre de davacının %65 oranında sürekli özürlü olduğu tespit edilmiştir. Davalı ... nezdinde açılan hasar dosyası kapsamında da söz konusu rapor doğrultusunda davacının maluliyet oranının %65 olduğu kabul edilerek davacıya maluliyet tazminatı ödendiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece alınan 07.12.2015 ve 13.05.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi raporlarında davacının %41 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, sürekli bakıma ihtiyacı olmamakla birlikte geçici iş göremezlik süresi olan 6 aylık süreçte bir başkasına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir. Adli Tıp Raporlarının incelenmesinde davacının sunduğu %65 maluliyet tespiti yapan 26.02.2013 tarihli ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu Raporunun irdelenmediği görülmektedir.
    26.02.2013 tarihli ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu Raporunda belirtilen davacının %65 oranındaki maluliyeti ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin belirlediği %41 oranındaki maluliyet oranları arasında büyük oranda bir fark bulunmasına göre mahkemece, bu farkın nereden kaynaklandığını açıklayan ve çelişkiyi gideren ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 219,36 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara