Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3572 Esas 2021/1386 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3572 Esas 2021/1386 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/3572
Karar No : 2021/1386
Karar Tarihi : 16/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3572 Esas 2021/1386 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/3572 E.  ,  2021/1386 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ... (...) ve ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.02.2021 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar ... (...) ve ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlıkları bulunmadığını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını eşi... adına tescil ettirdiğini, onunda diğer davalı kızı ..."ya devrettiğini, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin ilk karar Dairemizin 30.04.2014 tarih 2014/817 Esas 2014/6602 Karar sayılı ilamı ile davanın görülebilmesi için üçüncü kişi ..."ında davaya dahil edilmesi gerektiğinden, bahisle bozulmuş, bozmadan sonra yapılan yargılama sonunda, tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazın dava dışı ... İnşaat Ltd. Şti."ne ait iken 08.07.2008 tarihinde davalı ... ..."a satıldığı, borçluya ait olduğunun ispatlanmadığını ve borçlunun aciz halinin sabit olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; bu hüküm de yine Dairemizin 29.05.2018 2016/12683 Esas 2018/5611 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarına göre taşınmazın
    öncesinin dava dışı ... adına kayıtlı iken 16.11.2007 tarihinde bir kısım daireler üzerinde yine dava dışı olan ... İnşaat Ltd. Şti. lehine kat irtifakı kurulduğu, 08.07.2008 tarihinde anılan şirket dava konusu 5 nolu bağımsız bölüm dahil başka bağımsız bölümleride davalı ..."e devrettiği, onun da 02.07.2009 tarihinde kızı davalı ..."ya sattığı, delil olarak sunulan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre, dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu taşınmaz üzerinde inşaat yapılmak üzere arsa sahibi ... ile müteahhit olarak borçlu ...ve dava dışı ... arasında anlaşmaya varıldığı ve imzalandığı, mahkemede tanık olarak dinlenen ..., borçlu ...ile ... İnşaat Ltd. Şti"nin müteahhidi olduklarını, borçlunun haciz endişesi ile kendisine düşen dairelerin eşi üzerine devredilmesini istediğini ve buna göre bedelsiz olarak eşi... adına tescil edildiğini belirttiği, davalı borçlunun da mahkemedeki beyanında, inşaatların kendisine ait olduğunu ancak eşi üzerinden devam ettiğini, cezaevinde olduğu sırada eşinin korkuya kapılıp daireyi kızına sattığını, bu hususda daha sonra bilgi sahibi olduğunu belirttiğinden, dava konusu bağımsız bölümün, müteahhit olan borçlunun arsa sahibi ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine düşen dairelerden olduğu ancak haciz korkusu ile kendi üzerine alınmadan yine borçlunun talimatı ile eşi adına tescil edildiği, eşinin bu tescil nedeni ile bir bedel ödemediği, dolayısı ile borçlunun sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırdığı sabit olduğu, davalı ... yönünden, yapılan tasarruf işlemi nam-ı müstear niteliğinde olup geçersiz olduğu gibi anılan davalının taşınmazı devrettiği üçüncü kişi ..., ..."in kızı olduğundan mevcut durumdan habersiz olması mümkün değildir. Bir başka ifade ile davalı ..., borçlu üvey babasının içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bildiği veya bilmesi gereken şahıslardan olduğundan (İİK 280.md.) tasarrufun bu şahıs yönünden de iptaline dolayısı ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile bozulmuş, bozmadan sonra davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... (...) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmasına ve icra takip dosyasındaki 17.06.2009 tarihli haciz tutanağında geçen borçlunun haciz sırasındaki müdahale ve engellemeleri dikkate alındığında yargılamanın son aşamasında ileri sürülen takibin muvazaalı olduğu iddiasının yerinde görülmemiş bulunmasına göre, davalılar ... ve ... (...) vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ... (...)"den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 6.147,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ... (...)"den alınmasına 16/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara