Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2675 Esas 2020/1254 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2675 Esas 2020/1254 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/2675
Karar No : 2020/1254
Karar Tarihi : 11/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2675 Esas 2020/1254 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2675 E.  ,  2020/1254 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalılar ... vekili, ... vekili ve birleşen davada davalı vekili tarafından talep edilmiş, asıl ve birleşen davada davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.02.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile asıl davada davalı ... vekili Av. ... ve birleşen davada davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer dvalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekiller dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı ... hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını ve borçlunun alacaklılarından mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalı ... yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden davanın esastan reddine dair kararı Dairemizin 22.03.2016 tarih 2014/7941 Esas 2016/3589 karar sayılı ilamı ile davalılar ... yönünden davanın reddinin yerinde olduğu, ancak davalı ... ve ..."e satılan taşınmaz satışı ile ilgili davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı ..."in taşınmazın değerinin üzerinde bir fiyatla satın almasının yaşam deneyimlerine uygun olmadığı gibi, her iki davalının İİK"nun 280. madde kapsamında borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğunun sabit olduğundan davanın kabulü gerektiği, ..."ya tek vekalet ücreti hükmedilmesinin de isabetsiz olduğundan bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, davalı ... yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş, hükümden sonra mahkemenin yargılama gideri ile ilgili olarak 05.03.2019 tarihli tavzih kararı da davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-HMK"nun 305-306. maddelerine göre hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa veya birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, hükmün icrasına kadar kararı veren mahkemeden tavzih edilmesi istenilebilir. Ancak, bu yolla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
    Somut olayda, gerekçeli kararda davacının yatırdığı harçla ilgili olarak hüküm kurulmamış olmasına rağmen tavzih yolu ile harç ile ilgili hüküm kurması, bu halde davalı ... aleyhine, davacı lehine yeni bir hak ve yükümlülük getirecek şekilde hükümde düzeltme yapılmış olup işlem usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenlerle, davalı ... vekilinin tavzih kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile tavzih kararının kaldırılması gerekmiştir.
    2-Tasarrufun iptali davasının ön şartı borçlu davalı hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması, takibin varlığının kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekir.
    Somut olayda, bozma ilamından sonra davalı borçlu tarafından davacı alacaklı aleyhine ... 13. İcra Mahkemesinin 28/02/2017 tarih 2016/1005 Esas 2017/250 Karar sayılı dosyasından, takip dosyasında 6 ay işlem yapılmadığından icranın geri bırakılmasını istemiş ve yargılama sonunda zamanaşımı itirazının kabulü ile takip dayanağı takip dosyası ile ilgili olarak icranın geri bırakılması kararı verilmiş, karar kesinleşmiştir.
    Bu durumda, mahkemece davacı alacaklı tarafından İİK"nun 33a/2 maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenmesi, açılmamış olması halinde davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Bozma nedenine göre davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tavzih kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile tavzih kararının kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.540,00 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl davada davalı ... ve birleşen davada davalı ..."a verilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl ve birleşen davada davacıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan asıl davada davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacı ve davalılar ..., ... ve ..."a geri verilmesine 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara