Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/117 Esas 2020/915 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/117 Esas 2020/915 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/117
Karar No : 2020/915
Karar Tarihi : 10/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/117 Esas 2020/915 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/117 E.  ,  2020/915 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı İSKİ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalılardan İSKİ"ye ait kanalizasyon tıkanması sonucu 25.6.2012 tarihinde, diğer davalı ..."in maliki olduğu İstanbul, ... ... 42. Sokak ... numaralı binada sigortalı İpek ... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti."ye ait iş yerinin bodrum katına dolan kanalizasyon sularının meydana getirdiği hasar nedeniyle 20.01.2012 başlangıç tarihli 49266700 nolu İşyerim ... Sigorta Poliçesi ve açılan 6615671 nolu hasar dosyası kapsamında, 10.07.2012 tarihinde sigortalıya ödenen 19.000,00 TL asıl alacak, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 1.118,01 TL faiz olmak üzere toplam 20.118,01 TL sigorta tazminat bedelinin TTK."nun 1301 hükmü gereğince rücuen tazmini için İstanbul 31. İcra Müdürlüğü"nün 2012/22839 sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, sözü edilen takibe karşı davalıların itiraz ettiğini belirterek davalıların haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı İSKİ vekili; müvekkili idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali arasında bir illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, talep edilen bedel, piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olarak belirlendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; takibe konu edilen alacağın diğer davalı İSKİ"nin sorumluluğunda olan işlem nedeniyle ortaya çıktığını, müvekkilinin ortaya çıkan zarar nedeniyle hiçbir kusuru olmadığı gibi sorumluluğunun da bulunmadığını, bina malikinin kusursuz sorumluluğuna ilişkin koşulların somut olayda mevcut olmadığını, hasarın kaynağının tamamen müvekkilinin sorumluluğu ve tasarrufu dışında olan, İSKİ"nin sorumlu ve yetkili olduğu kanalizasyon alt yapı çalışmalarının yapıldığı alan olduğunun açık olduğunu, zarar sebebiyle sorumlu olan diğer davalının İSKİ olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davalı İSKİ yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı İSKİ"nin İstanbul 31. İcra Müdürlüğü"nün 2012/22839 sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 19.000,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine(faize faiz yürütülmemesine), takibin bu şekilde devamına, fazlaya ilişkin takibin iptaline, alacak yargılama ile belli olduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı İSKİ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
    Öte yandan, TTK"nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; "sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder" hükmüne yer verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nun "Sulh hukuk mahkemelerinin görevi" başlığı altındaki 4. maddesinde de "(1) Sulh hukuk ../...
    mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları.... görürler" hükmüne yer verilmiştir. (1086 sayılı HUMK"nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti).
    Somut olayda; davacı ... şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, davacı sigortalısının davalı ...’in maliki olduğu taşınmazı kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığı; davacı sigortalısı ile davalı ... arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, bu husus mahkemenin de kabulündedir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek; HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davalı İSKİ vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA;(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı İSKİ vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı İSKİ"ye geri verilmesine 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara