Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/901 Esas 2020/389 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/901 Esas 2020/389 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/901
Karar No : 2020/389
Karar Tarihi : 03/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/901 Esas 2020/389 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/901 E.  ,  2020/389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Başvuran(davacı) vekili; davalı ... nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan aracın 22/02/2014 tarihinde, sürücü ... sevk ve idaresinde iken müvekkiline kasten çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını,sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL sürekli maluliyet tazminatının, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Başvuran(davacı) vekili 09.09.2016 tarihli dilekçesi ile talebini 57.362,64 TL’ye yükseltmiştir.
    Karşı taraf(davalı) vekili;kazanın,sürücü ..."ın kastı ile gerçekleştiğini, ve 6102 sayılı TTK"nun 1477. maddesine göre, kasten gerçekleştirilen zarardan, sigortacının sorumlu olmayacağını beyanla başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 28/09/2016 tarih 2016/19608 E.-K-2016/27383 sayılı kararı ile; başvuru sahibinin 57.362,64 TL olan tazminat talebinin kabulü ile 29.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Axa Sigorta AŞ"den tahsili ile ..."a ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince 28/11/2016 tarih 2016/İHK-3174 K. sayılı kararı ile itirazın reddine, dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından; İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2016/4994 D.İş E. - 2016/4994 D.İş.K. sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nin Heyetince 28/11/2016 tarih 2016/İHK-3174 K. sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Başvuran (davacı), araç işleteni ve sürücüsünün kasten çarpması neticesinde yaralandığını ve malul kaldığını,beyan ederek iş göremezlik tazminatının davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulüne karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince, Türk Ticaret Kanunu"nun Mal Sigortalarına ilişkin Genel Hükümlerine göre, oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğu gibi, aynı TTK 1409. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin, teminat dışında kalan hallerden olması gerektiği,somut olayın özelliklerine göre; davalı ... tarafından, gerçekleşen ve poliçe ile teminat altına alınan kaza riskinin kasten gerçekleştirildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle itirazın reddine,karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf talebi, rizikonun, teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın, sigortacı tarafından ispatlanması gerektiği, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, ceza mahkemesi kararı, ifade tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... tarafından, olayın, teminat dışında kalmasını gerektirecek şekilde, kasten gerçekleştirildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
    Karayolları Trafik Kanununun 86. maddesine göre; işleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
    Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4-a maddesine göre "Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise," rücu edilebileceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda, İstanbul Anadolu 66. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/893 E. 2015/671 K. Sayılı dosyasında, mağdurların ... ile ..., müştekinin ..., sanığın ... olduğu, mağdurların sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtikleri, mahkemece değişen suç niteliğine göre sanık hakkında mağdurlar ... ve Serkan"a yönelik taksirle yaralama suçundan açılan davanın şikayetten vazgeçme sebebi ile düşürülmesine, değişen suç niteliğine göre sanık hakkında mağdur Serhat"a yönelik taksirle yaralama suçundan, sanığın yüklenen suçu işlediği sabit olmadığından beraatine verilmiş, hükmün, temyiz edilmeyerek kesinleştiği görülmüştür.Ceza dosyasında, davalı sürücü Gökhan’ın davacıya kasten çarparak yaraladığı tam olarak sübut bulmamıştır.
    İtiraz Hakem Heyetince ve Bölge Adliye Mahkemesince; davalı ... tarafından, gerçekleşen ve poliçe ile teminat altına alınan kaza riskinin kasten gerçekleştirildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle itirazın ve istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de; davaya konu kaza, Karayolları Trafik Kanununun 86. maddesinde sayılan mücbir sebep, zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan kaynaklanmamış, aracın işletilme halinde olması, zarar verici fiil, zarar ve uygun illiyet bağı sorumluluk için aranan şartların mevcut olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kasıtlı eylemi tam olarak ispatlanamamış olması bir yana, sürücünün kasıtlı eyleminin dahi teminat dışı hallerde düzenlenmeyip, rücuya tabi hallerde düzenlenmiş olmasına göre; işletenin sorumluluğu ortadan kalkmayacağından davalı araç işleteni ...’ın zarardan sorumlu olduğu ve zararın teminat dışı olmamasına göre davalı ... şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olduğu gerekçesi ile itirazın ve istinaf başvurusunun reddi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, olup sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK.nun 438/9.maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın 6100 sayılı HMK"nın 370/4. maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA dosyanın saklanmak üzere İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ve aşağıda dökümü yazılı 23,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara