Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/846 Esas 2020/1259 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/846 Esas 2020/1259 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/846
Karar No : 2020/1259
Karar Tarihi : 11/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/846 Esas 2020/1259 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/846 E.  ,  2020/1259 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, asıl dava müvekkillerinin oğlunun yolcusu olduğu bisiklete davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın çarpması sonucu müvekkili küçüğün ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, müvekkili 15 yaşında öğrenci olup günübirlik işlerde çalışmakta ve aylık 1.000,00 TL civarında gelir elde ettiğini, davada mevcut ve varsa muhtemel sorumlular açısından müşterek ve müteselsilen sorumluluğa dayanıldığını, tam kusura dayanılmadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 20.03.2014 havale tarihli dilekçesiyle talebini 2.000,00 TL geçici işgöremezlik ve 8.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı talep ettiği şeklinde açıklamış, ıslah dilekçesiyle talebini sürekli işgöremezlik tazminatı bakımından 144.976,429 TL’ye yükseltmiştir.
    Davacılar vekili, birleşen davada poliçe limiti dahilinde davacının geçici ve kalıcı iş göremezliği nedeniyle 55.023,58 TL bakiye zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı her ne kadar bisiklette üçüncü kişi konumunda olduğunu ve kusurunun bulunmadığını iddia etse de, davalı şirkete sigortalı araç usulüne uygun şekilde karayolunda seyrederken, bisiklet sürücüsünün tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde önüne çıktığını, tek kişilik bisiklete iki kişi binildiğini, davacının geliri ile ilgili iddiaların doğru olmadığını beyanla asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 109.045,01 TL maddi tazminatın 14.06.2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilen karar Dairemizin 2014/17243 esas 2016/10499 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl davanın kabulü ile 144.976,42 TL"nin 14/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın kabulü ile 55.023,58 TL"nin 14/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarardan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
    Asıl davada bozma öncesi verilen 24/04/2014 tarihli kararda hükmedilen tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiği ve bu hususun bozma konusu yapılmayarak kesinleştiği anlaşıldığından asıl davada hüküm altına alınan maddi tazminata yasal faiz işletilerek yazılı şekilde hüküm kurulması ve asıl dava yönünden davacı lehine hükmedilen 144.976,42 TL üzerinden hesaplanan nisbi vekalet ücretinin 14.348,11 TL olması gerekirken, bozma öncesi kararda hükmedilen 109.045,01 TL üzerinden hesaplanan 11.948,11 TL vekalet ücretine hükmedilmesi bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7. maddesi gereğince düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan "yasal" ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine "avans" ibaresinin yazılmasına ve hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "11.948,11 TL" ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine "14.348,11 TL" ibaresinin yazılmasına hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara