Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6053 Esas 2020/42 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6053 Esas 2020/42 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/6053
Karar No : 2020/42
Karar Tarihi : 27/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6053 Esas 2020/42 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/6053 E.  ,  2020/42 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkilinin eşi ... ’ın 07.12.2015 tarihinde vefat ettiğini, eşinin 17.08.2012 tarihinde ... Bankası ... Şubesinden kullanmış olduğu kredi nedeniyle hayat sigortası yapıldığını, vefatına kadar ödemelerin düzenli olduğunu, vefat nedeniyle 21.12.2015 vade tarihli kredi taksidinin ödenemediğini ve 22.08.2022 tarihine kadarki aylara ait kredi taksitlerinin ödenemeyeceğini, kredi alacaklısı banka tarafından icra takibi başlatıldığını, eşinin kalp krizinden vefat ettiğini, sigorta şirketi tarafından hayat sigortası kapsamında kalan bakiye kredi borcunun ödenmesi gerektiğini iddia ederek vefat teminatı olarak verilen sigorta tazminatının davalıdan ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dain-i mürtehin olarak sigorta bedelinin tamamı üzerinde hak sahibinin banka olduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece, dain-i mürtehin banka tarafından muvafakat verilmediğinden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00TL"dir.
    Davacı bakımından temyize konu edilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin, (dilekçesinin) REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine 27/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara