Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4927 Esas 2021/949 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4927 Esas 2021/949 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/4927
Karar No : 2021/949
Karar Tarihi : 09/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4927 Esas 2021/949 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2018/4927 E.  ,  2021/949 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Çanakkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiş , istinaf istemlerinin reddine karar verilmiş, yine davacı vekili tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, borçlu ... hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazlarını 05.05.2011 tarihinde davalı ..."e onunda 22.07.2011 tarihinde davalı ..."ya sattığını devrettiğini belirterek, bu muvazaalı işlemlerin iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davaya konu gayrimenkullerin ... tarafından davalı ..."e satıldığını, satım tarihi ile senet düzenleme tarihleri dikkate alındığında senetlerin gayrimenkul satımına ilişkin verilmediğini, gayrimenkulü satan kişi ile senet alacaklısının farklı kişiler olduğunu, davacının davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, geçici aciz vesikasının bulunmadığını, borçlunun aciz halde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, tasarrufun iptali için borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı, aciz belgesinin sunulmadığını, MK"nun 19.maddesine göre ise davalı ... ve ..."nın borçlu ile birlikte muvazaalı işlem yaptığının ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf mahkemesi de; Somut olayda, davalıların kötü niyetli olduğu ispat edilmediği, ayrıca, bu davaların açılabilmesi için davacının muvazalı işlemi yaptığı iddia edilen davalıdan alacaklı olması gerekmekte olduğu, davacının alacaklı olduğu da henüz netleşmediği, Çanakkale 2. İcra Dairesi" nin 2011/5913 sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığı, davalı ..."in ödeme emrini icra kaleminde tebliğ alıp takibin kesinleşmesine muvafakat ettiği, bu beyandan sonra icra dosyasında icra tahhüdü alınması dışında herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin açılması, kesinleştirilmesi ve icra taahhüdünün alınmasının aynı gün içinde yapıldığı, bono üzerinde nakden kaydı olmasına rağmen taşınmaz satışı nedeniyle bakiye kalan borç için verildiğinin iddia edildiği fakat taşınmazın davalı ..."den önce bu şirkete ait olmadığı, dolayısıyla taşınmaz satışına ilişkin olamayacağı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince, İİK"nun 277 ve devamı maddeleri açısından dava şartının gerçekleşmediği ve TBK"nun 19. Maddesi açısından da dava ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, davacı alacağının gerçek olduğunun ispatlanmamış bulunmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, dairemiz karar örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 23,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara