Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4861 Esas 2020/1581 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4861 Esas 2020/1581 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/4861
Karar No : 2020/1581
Karar Tarihi : 17/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4861 Esas 2020/1581 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4861 E.  ,  2020/1581 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili; davalı ... nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı ...’ın maliki olduğu,diğer davalı ...’ın sevk ve idaresindeki araç ile davacıların murisi olan...’ın sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışması nedeniyle 28/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında...’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle müteveffanın anne ve babası olan ... ve ...’ın maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, diğer davacıların da kardeşlerinin vefatı nedeniyle büyük üzüntü duyduklarını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00 TL maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen, ..., ... için ayrı ayrı 20.000,00 TL, diğer müvekkiller ... ve ... için de ayrı ayrı 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 70.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Diğer davalılar; cevap vermemiştir.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine;davacı ... için 11.976,42 TL, davacı ... için 11.976,42 TL maddi zararın davalılardan ... ve ... için kaza tarihinden itibaren, davalı ... için ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen alınmasına; davacı ... için 5.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL, davacılar ... ve ... için 1.000,00"er TL’nin toplamda 16.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ... ve ..."dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ... tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Davacı dava dilekçesinde, ... için 20.000,00’er TL, diğer davacılar için 5.000,00’er TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece ... için 5.000,00’er TL, diğer davacılar için 1.000,00’er TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
    Temyize konu davacılar ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalı ... bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...‘ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı T.B.K.’nın 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacıların murisinin kaza tarihinde 16 yaşında oluşu ve kazadaki %30 kusur oranı göz önüne alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...’ın temyiz dilekçesinin ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin kararın kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...’ın tüm temyiz itirazlarının reddine; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.157,21 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara