Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3468 Esas 2020/34 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3468 Esas 2020/34 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3468
Karar No : 2020/34
Karar Tarihi : 27/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3468 Esas 2020/34 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3468 E.  ,  2020/34 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, kaldırımda yürüyen davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, uzun süren tedavi ve iyileşme süreci boyunca çalışamayan davacının kazanç kaybına uğradığını, ayrıca manevi olarak da zarar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL. maddi ve 25.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 25.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 13.582,34 TL"ye yükseltmiş; yargılamanın devamı sırasında davalı ..."un ölümü üzerine, mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
    Davalı ... vekili ve davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 13.582,34 TL"nin davalı ... yönünden dava ve diğer davalı yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacının manevi
    tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."tan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından (manevi tazminatla sınırlı olarak) temyizi üzerine, Dairemizin 13.02.2017 tarih, 2014/18170 Esas ve 2017/1368 Karar sayılı ilamı ile "davacının kaza nedeniyle daimi işgöremezliğe uğrayışı ve tedavi sürecinin çok uzun oluşu, kazada davalının tam kusurlu oluşu gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin uygun görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 13.582,34 TL. maddi tazminatın davalı ... yönünden dava ve diğer davalı mirasçıları yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... mirasçılarından tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davaya konu edilen maddi tazminatın kabulü ve manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin mahkeme ilk hükmünün, sadece davacı vekili tarafından ve manevi tazminatla sınırlı biçimde temyizi üzerine, Dairemizce sadece manevi tazminatın miktarı yönünden hüküm bozulmuş; davacı ve davalı tarafça temyize konu edilmeyen maddi tazminat yönünden mahkemenin ilk hükmü kesinleşmiştir. Bozmaya uyarak yeniden yargılama yapan mahkemece, bozmaya konu edilmediği için kesinleşmiş olan maddi tazminat yönünden, yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, maddi tazminat ile fer"ileri için yeniden hüküm tesis edildiği; mahkeme ilk hükmünden sonra ilamın icraya konulması üzerine, davalı ... tarafından hükmedilen maddi tazminat ile fer"ilerinin icra dosyasına ödendiği görülmektedir.
    Kesinleşmiş olan davaya konu maddi tazminat istemi yönünden, mahkemenin yeniden yargılama yapması da yeniden hüküm tesis ederek davalı yana ilave sorumluluk yüklemesi de, usuli kazanılmış hakkın ihlali mahiyetindedir. Bozmadan sonraki yargılama sonunda, maddi tazminat (miktarı
    itibariyle) aynı biçimde hüküm altına alındığından kazanılmış hakların ihlal edilmediği ve davalı ödemesinin infazda dikkate alınabileceği düşünülebilirse de; davanın kabul- red oranı değişikliği nedeniyle davalı yanın sorumlu tutulduğu yargılama giderlerinin, karar tarihi nedeniyle hüküm altına alınan vekalet ücretinin ve bakiye karar ilam harcının davalı yan aleyhine yükseltilmesi, davalı tarafın usuli kazanılmış hakkını ihlal etmektedir.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; bozma kapsamı dışında olduğu için kesinleşen maddi tazminat ile fer"ileri yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilerek, bozmaya uyulmak suretiyle belirlenen manevi tazminat ile fer"ileri için hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, maddi tazminat ile fer"ileri yönünden de yeniden hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ne geri verilmesine 27/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara