Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3272 Esas 2020/1976 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3272 Esas 2020/1976 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3272
Karar No : 2020/1976
Karar Tarihi : 24/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3272 Esas 2020/1976 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3272 E.  ,  2020/1976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacılar desteğinin yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı eş ... için 5.000,00 TL. ve diğer davacılar için 1.000,00"er TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davalının temerrüt tarihi olan 12.07.2013"ten işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 12.02.2014 tarihli talep artırım dilekçesiyle, toplam taleplerini 125.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 120.000,00 TL, ...için 3.000,00 TL. ve ... için 2.000,00 TL. olmak üzere toplam 125.000,00 TL"nin temerrüt tarihi olan 15.07.2013"ten işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 24.10.2016 tarih, 2014/12372 Esas ve 2016/9218 Karar sayılı ilamı ile; "desteğin emekli olduğu ve emekli maaşı dışında gelirinin bulunduğu ya da emekli olmasına rağmen başka bir iş yaparak gelir elde ettiğine dair herhangi bir tespitin yapılmadığı; desteğin sosyal güvenlik kurumundan aldığı emekli maaşının, onun ölümünden sonra hak sahibi mirasçılarına dul ve yetim aylığı olarak bağlanacağı hususu da gözetildiğinde, desteğin 800,00 TL"lik emekli maaşının destek tazminatı hesabına esas alınmasının hatalı olduğu; desteğin, emekliliği sonrasında herhangi bir iş yapıp yapmadığı ve gelir elde edip etmediğinin saptanması için kolluk araştırması yaptırılması, emekli maaşı dışında sürekli ve düzenli gelir getiren bir işinin olmadığının saptanması halinde, asgari ücret üzerinden tazminat hesabı yapılması için ek rapor alınıp karar verilmesinin gerektiği; davalı tarafından zorunlu trafik sigortalı aracın hususi araç olduğu ve araç malikinin gerçek kişi olduğu gözetilerek temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken, avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 120.000,00 TL, ...için 1.659,83 TL. ve ... için 1.033,24 TL. olmak üzere 122.693,07 TL"nin 15.07.2013"ten işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı vekilinin, davacılar ... ve ...lehine hükmedilen tazminatlara ilişkin temyiz talebi yönünden; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2018 tarihinden itibaren 3.560,00 TL"ye çıkarılmıştır.
    İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar ... ve ...lehine hükmedilen tazminata ilişkin karar, anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay"ca da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin, temyiz isteminin bu yönlerden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce temyize konu edilip incelenen ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına; davacıların, vekalet ücretinin belirlenme biçimine ilişkin mahkeme ilk hükmünü temyiz etmediği ve bu hususta davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, bu yöne ilişkin davacılar temyizinin yerinde görülmemesine göre; davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Mahkeme tarafından bozmadan önce yürütülen yargılamada alınıp hükme esas alınan 07.02.2014 tarihli aktüerya raporunda, davacılar için toplam 138.668,70 TL. (garame hesabı yapılmadan) tazminat hesaplanmış; davacı taraf bu rapora itiraz etmemiş ve rapordaki bedel üzerinden davasını ıslah etmiş; mahkemece, ıslah doğrultusunda maddi tazminata hükmedilmiş; Dairemizin bozma ilamıyla, hesaplamada desteğin gelir durumu araştırması sonucuna göre asgari ücretin esas alınması gerektiğinin gözetilmeyişi hatalı bulunarak, hüküm bu yönden bozulmuştur.
    Bozma kapsamında yürütülen yargılamada, tazminat hesabı için yeniden alınan 17.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda, rapor tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmış; mahkemece, bu raporda hesaplanan miktarlar üzerinden ve bozma öncesindeki ıslahın kapsamına göre hüküm tesis edilmiştir.
    Oysa; sadece davalı taraf lehine ilk hükmün bozulduğu ve bozma ilamının kapsamı; davacı tarafın, ilk hükmü temyiz etmediği ve ilk hükme esas alınan 07.02.2014 tarihli hesap raporuna itirazının bulunmadığı; bozma ilamının kapsamında belirtilen yönler dışında 07.02.2014 tarihli rapor yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, benimsenen aktüer raporu hükme esas almaya elverişli değildir.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; bozma öncesindeki ilk hükme esas alınan 07.02.2014 tarihli rapor yönünden davalı taraf lehine oluşan kazanılmış hakkın korunması gözetilerek 07.02.2014 tarihindeki verilere göre (desteğin geliri AGİ dahil edilmemiş asgari ücret olarak esas alınmak suretiyle) tazminat hesabının yapılması konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün belirtilen yönlerden kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara