Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3173 Esas 2020/2190 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3173 Esas 2020/2190 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3173
Karar No : 2020/2190
Karar Tarihi : 01/01/1970
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3173 Esas 2020/2190 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3173 E.  ,  2020/2190 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, harca esas değeri 1.000,00 TL göstererek, murisinin yolcusu olduğu, zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın asli kusurlu olarak karıştığı çok taraflı trafik kazası sonucu murisin vefat ettiğini, davalı tarafça davadan önce yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, müvekkillerinin murisin eşi ve evlatları olup destekten yoksun kaldığını beyanla, belirsiz alacak olarak belirlenecek maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini davacı eş ... için 64.885,67 TL, davacı küçük ... için 10.666,80 TL, davacı küçük Servet için 16.832,66 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, kaza tarihinde teminat limitin 200.000,00 TL olduğunu, davacı tarafa kazadan önce 75.493,00 TL ödeme yapıldığını, ibraname alındığını, davanın reddi gerektiğini, dava konusu olayda hatır taşıması olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... için 12.093,63 TL (destekten yoksun kalma) tazminatın dava tarihinden itibaren
    işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı ... için 2.697,48 TL (destekten yoksun kalma) tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı Servet Yıldırım için 5.346,99 TL (destekten yoksun kalma) tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Borçlar kanunu hükümlerine göre tazminatın saptanması için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Bu nedenle ilk olarak zararla ilgili indirim sebepleri uygulanarak gerçek zarar belirlenecek (önce kusur indirimi, sonra yapılan ödemeler), sonra da tazminattan indirim nedenleri olan 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde (mülga 818 sayılı BK"nun 43. maddesi) düzenlenen hatır taşıması indirimi ve 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde (mülga 818 sayılı BK"nun 44. maddesi) düzenlenen müterafik kusur indirimi uygulanacaktır.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan 20.01.2014 tarihli ek hesap bilirkişi raporunda davalının yaptığı güncellenmiş ödeme düşülmeksizin belirlenen miktarlar üzerinden(davacılar Yıldız için 131.980,10 TL, Selim için 19.923,30 TL, Servet için 28.714,17 TL) %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra, davalı tarafından yapılan güncellenmiş ödemeler düşülmek suretiyle hüküm kurulmuştur.
    Yukarıda ifade olunan hususlar karşısında, davacının uğradığı zararın hesaplanmasından sonra; hesaplanan bu bedel üzerinden, davalı borçluya ait indirim sebebi olan hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle yapılacak indirimlerin uygulanması ve bu surette sonuç tazminatın belirlenmesi gerektiği açıktır. Oysa mahkeme tarafından hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin davalı ödemesinin tenzilinden sonra yapılması gerekirken önce yapıldığı, yine hatır taşıması ve müterafik kusur indirimlerinin ilgili bozma ilamında belirtildiği şekilde ayrı ayrı yapılması gerekirken, toplam olarak %40 oranı üzerinden yapılarak davacılar aleyhine durum yaratıldığı anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece, davacılar için hesaplanan destek tazminatı miktarından (davacılar Yıldız için 131.980,10 TL, Selim için 19.923,30 TL, Servet için 28.714,17 TL) öncelikle davalı tarafından yapılan ödeme miktarlarının güncellenmiş tutarının mahsup edilmesi, daha sonra belirlenen bedeller üzerinden sırasıyla ayrı ayrı olarak %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması suretiyle sonuç tazminatın belirlenmesi gerekirken, zarar ve tazminatın belirlenmesindeki sıraya aykırı olarak davacılar aleyhine olacak şekilde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 26/02/2020 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı talebine ilişkindir.
    Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 mad) maddelerinde düzenlenmiştir.
    TBK 51. maddesine(BK 43. mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Hakim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra bir menfaat karşılığı olmayan hatır için taşıma varsa hatır indirimi
    yapılacak, ayrıca zarar gören zararın artmasına sebep olmuş ya da zarar doğuran fiile rıza göstermiş ise Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecek, son olarak da davadan önce yapılan ödemenin güncellenen değeri düşülecektir. İlgili kanun maddeleri incelendiğinde yapılan ödemeler bir indirim nedeni olarak gösterilmemiştir. Kaldı ki ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim sebebi olmayıp Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği gibi borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır.
    Somut olayda; davacıların murisi araçta yolcu iken vefat etmiş olup davacı tarafa davadan önce davalı tarafından ödeme yapılmıştır. Mahkemece destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, sonra BK. 43. maddede düzenlenen hatır taşıması ve BK. 44. maddede düzenlenen müterafik kusur indirimi yapılmış, bundan sonra davadan önceki ödeme güncellenerek düşülmüştür ki, mahkemenin bu hesap şekli ve uygulaması doğru olup bozma sebebi yapılmaması gerekirken; sayın çoğunluğun mahkemece tespit edilen destek zararından öncelikle güncellenmiş ödemenin düşülmesi, sonrasında hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulması görüşüne katılmıyorum.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara