Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3149 Esas 2020/209 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3149 Esas 2020/209 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3149
Karar No : 2020/209
Karar Tarihi : 29/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3149 Esas 2020/209 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3149 E.  ,  2020/209 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Başvuran (davacı) vekili, davalı ... tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan aracın 01/04/2013 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı ... şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 41.000,00-TL maluliyet tazminatı, 500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 500,00-TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam şimdilik 42.000,00-TL tazminatın davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/09/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 212.281,00-TL"ye, geçici iş göremezlik tazminat talebinin 7.144,00-TL"ye, bakıcı gideri tazminatı talebini 1.468,00-TL"ye olmak üzere toplam 220.893,00-TL"ye yükseltmiştir.
    Karşı taraf (davalı) vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 13/10/2016 tarih 2016/K-28774 sayılı kararı ile;davacı tarafın talebinin ıslah edilmiş şekli ile kabulüne, 212.281,00-TL sürekli işgöremezlik, 7.144,00-TL geçici işgöremezlik ve 1.468,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 220.893,00-TL tazminatın davalı ... şirketinden tahsiline
    karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince 26.12.2016 tarih ve 2016/İHK-3517 sayılı kararı ile; itirazın reddine, dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından;Usûl ve yasaya uygun Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/12/2016 tarih ve 2016/İ.3453-2016/İHK.3517 sayılı kararına karşı davalı ...Ş. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı taraf yaptığı tüm savunmalarda, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığını ifade etmiş; Bölge Adliye mahkemesince Davacının işe giderken iş arkadaşının aracına binmiş olması ve kaza sırasında yolcu konumunda bulunması, taşımanın hatır taşıması niteliğinde, bedelsiz veya karşılıksız olduğunu kanıtlamada tek başına yetersiz olması karşısında takdiri indirim sebebi yapılmadan karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, tazminattan hatır indirimi yapılmamıştır.
    Davaya konu trafik kazası sırasında, davacının, sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu, kazaya ilişkin olarak yürütülen soruşturma dosyasında alınan beyanlarda; gerek davacı gerekse sürücünün arkadaş olduklarını ifade ettikleri, dosyada davacının ücret karşılığı taşındığına ilişkin bilgi belge ve iddia bulunmadığı anlaşılmakla davalının hatır taşıması savunmasına itibar edilerek, 818 sayılı BK"nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) gereği tazminattan makul oranda, hakkaniyete uygun (Dairemiz uygulamaları ile % 20 oranı kabul edilmektedir) indirim yapılmak suretiyle tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; sigortacılık yasası 30/17 maddesi ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin
    Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." Hükmü eklenmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen 13.10.2016 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 29/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara