Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2998 Esas 2020/1353 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2998 Esas 2020/1353 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/2998
Karar No : 2020/1353
Karar Tarihi : 13/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2998 Esas 2020/1353 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/2998 E.  ,  2020/1353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... Kollektif Şirketi vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını, davalıların ise müvekkilinin iş vereni, müvekkilinin içinde bulunduğu araç ile karşı aracın işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olarak, birleştirilen davada; kazaya karışan araçlardan birinin trafik sigortasının bulunmaması nedeni ile Güvence Hesabının zarardan sorumlu olduklarını açıklayıp asıl davada 1.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın, birleştirilen davada 47.151,18 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, bozma ilamı, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre asıl davada maddi tazminat talebi yönünden konusuz kalması nedeniyle tüm davalılar açısından karar verilmesine yer olmadığına, 25.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, birleştirilen davada davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... Kollektif Şirketi vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı ... Kollektif Şirketi vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı ... Kollektif Şirketi aleyhindeki dava, aracın malik/işleteni sıfatıyla açılmıştır.
    2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır.
    Somut olayda, kazaya karışan ve davalı ... Kollektif Şirketi adına kayıtlı araç noter huzurunda yapılan 25.01.2002 tarihli satış senedi ile satılmış, kaza ise 06.08.2007 tarihinde meydana gelmiştir.
    Bu durumda mahkemece, anılan noter satış sözleşmesinin onaylı sureti ilgili noterlikten getirtilerek, aracın fiilen devrinin yapılıp yapılmadığının, aracın satış işleminden sonra davalı ... Kollektif Şirketi tarafından kiralama, ariyet gibi bir sözleşme ile kullanılmaya devam edilip edilmediğinin, davalı ... Kollektif Şirketinin 3. kişileri bağlayacak şekilde işletenlik sıfatının devam edip etmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
    3-Davacı vekili meydana gelen kaza nedeni ile yaralanan ve malul kalan müvekkili için 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ... vekili, taşımanın hatır için olduğunu, taşımanın niteliği dikkate alındığından talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu savunmuş, mahkemece manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmiştir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar, olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... Kollektif Şirketi vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davalı ... Kollektif Şirketi vekilinin (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Kollektif Şirketi ve ..."a geri verilmesine 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara