Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1592 Esas 2020/215 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1592 Esas 2020/215 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1592
Karar No : 2020/215
Karar Tarihi : 29/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1592 Esas 2020/215 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1592 E.  ,  2020/215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.
    Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 24.06.2016 tarih ve E.2016/2906-2016/18200 sayılı karara karşı davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 22.08.2016 tarih ve 2016/İ.2111-2016/İHK-2170 sayılı itirazın davacı vekili yönünden kısmen kabulüne dair karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi"nce verilen 23.11.2017 gün ve 2017/846-2017/950 sayılı istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi"nce davacının temyiz talebinin reddine dair 16.01.2018 tarihli ek kararın, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; 05/10/2014 tarihinde davalı ... şirketi tarafından sigortalı aracın davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını, malul kaldığını ve tedavi harcamaları yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 41.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili; yapılan başvuru üzerine davacı tarafa 25.11.2015 tarihinde 32.869,35 TL ödendiğini, tazminat hesaplaması yapılması durumunda bu ödemelerin güncellenerek düşülmesi gerektiğini ve ticari faiz talep edilemeyeceğini belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacının talebinin kısmen kabulü ile 35.730,00 TL maluliyet tazminatının 20.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; davacı tarafın İtiraz Hakem Heyetine yapmış olduğu itiraz üzerine davacının itirazının kısmen kabulü ile yalnızca vekalet ücreti yönünden yeniden karar verilmiş; davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf talebinin HMK 352/1-b maddesi gereğince miktar itibariyle kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiş; bu kararın davacı vekilince temyizi istenilmekle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi"nce davacının temyiz talebinin HMK 362/1-a gerekçesiyle reddine dair 16.01.2018 tarihli ek kararı, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
    1-Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf talebinin miktar itibariyle kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiş ve davacı vekilinin bu kararı temyiz etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ek karar ile davacı vekilinin temyiz isteminin hükmün kesin olması nedeniyle reddine dair ek karar verilmiş ise de; fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açıldığından 6100 Sayılı HMK.nun 450.maddesi uyarınca 1086 sayılı HUMK ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırıldığından temyize konu miktar yönünden dava temyiz kesinlik sınırı içinde kalmadığından anılan ek kararın davacı taraf bakımından bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Buna göre, 20.07.2016 tarihinden sonra verilen hakem heyeti ya da itiraz hakem heyeti kararları istinaf kanun yoluna tabi olup, inceleme bölge adliye mahkemesince yapılacağından, davacı vekilinin istinaf talebi hakkında esasa girilerek bir inceleme yapılması gerekirken, istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK 373/2. maddesi uyarınca dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara