Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5560 Esas 2020/1996 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5560 Esas 2020/1996 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2017/5560
Karar No : 2020/1996
Karar Tarihi : 24/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5560 Esas 2020/1996 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/5560 E.  ,  2020/1996 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalı borçlu ...’nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 3.9.2014 tarihinde davalı ...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, ikametgah yeri itibarıyla ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotekle birlikte 109.820 TL bedelle ve iyiniyetle alıp satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalıların davacı-alacaklıya zarar vermek veya mal kaçırmak amacıyla tasarrufta bulunduklarına dair dosyada yeterli delil bulunmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-6100 Sayılı HMK"nun 331/2. maddesinde "Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği..." düzenlenmiştir.
    Dava başlangıçta ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, davalılar vekil marifetiyle temsil edilmiş olup mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, yargılamanın devam ettiği ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davalılar lehine HMK 331/2. maddesi gereğince vekalet ücreti tayini gerekirken, yetkisizlik kararı nedeniyle davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve Mahkemece davanın esastan reddine karar verildiği halde, davalılar vekili yararına nispi yerine maktu vekalet ücreti belirlenmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 7. fıkrasında yer alan “1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin (red nedeni davalılar için ortak olduğundan her bir davalı için 990,00 TL vekalet ücreti olacak şekilde) davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine “2.414,76 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” ibarelerinin yazılmasına ve yine hüküm fıkrasına son bent olarak "Davanın yetkisizlik kararıyla geldiği anlaşılmakla; yetkisiz mahkemede davalılar lehine hükmedilmesi gereken 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 23,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara