Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3996 Esas 2020/846 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3996 Esas 2020/846 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2017/3996
Karar No : 2020/846
Karar Tarihi : 06/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3996 Esas 2020/846 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/3996 E.  ,  2020/846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacı şirkete trafik sigortalı olan araç ile davalı sevk ve idaresindeki tescilsiz motorsikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davalının motorsikletinde yolcu olarak bulunan ..."nın vefat ettiğini, vefat eden mirasçısı ..."nın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/222 esas sayılı dava dosyasındaki talebinden vazgeçmesi nedeni ile poliçe dahilinde 52.950,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının 24.10.2011 de hak sahiplerine ödendiğini, belirtilen bu dosyada ve ceza yargılamasında sigortalı araç sürücüsünün %75, davalıya ait aracın %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini belirterek davalının %25 oranındaki sorumluluğuna düşen 13.237,75 TL"nin müştereken ve müteselsilen 24.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini; birleşen dava dosyasında da mirasçı..."ya ödenen 22.230,01 TL"den %25 kusura isabet eden 5.557,50 TL"nin 23.11.2011 ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemenin davanın kabulüne dair ilk kararı Dairemizin ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek toplanan delillere göre, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tahsiline ilişkindir.
    Mahkemece 24/09/2013 tarihli ilk kararda, asıl dava yönünden, davanın kısmen kabulü ile 7.942,64 TL tazminat bedelinin 24/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen dava yönünden ise, davanın kısmen kabulü ile 3.334,50 TL tazminat bedelinin 23/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilmiştir. Bu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmemiş olup, davacı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Mahkemece, bu husus gözetilmeyerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya geri verilmesine 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara