Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/1845 Esas 2021/1557 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/1845 Esas 2021/1557 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2021/1845
Karar No : 2021/1557
Karar Tarihi : 18/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/1845 Esas 2021/1557 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2021/1845 E.  ,  2021/1557 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, 02.02.2009 tarihinde zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi bulunmayan aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlunun vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 115.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, kesin yetki şartı gereği öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, müvekkilinin hukuki sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davalı ... adına davacılar vekilince aynı nedenlerden dolayı aynı davalıya karşı görülmekte olan bir dava olması nedeniyle 6100 sayılı HMK"nın 114/ı maddesinde belirtilen derdestlik durumunun söz konusu olduğu, 6100 sayılı HMK gereğince derdestliğin dava şartı olması nedeniyle 6100 sayılı HMK"nın 115. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taşıma işinde kullanılan aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının bulunmaması nedeniyle davalı ..."ndan bir miktar tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
    Dairemize gelen uyuşmazlık, eldeki ek davanın görülebilmesi için, dava tarihi itibariyle ek davaya esas olan Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/814 Esas 2013/306 Karar sayılı davanın kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, dava tarihi itibariyle derdestlik bulunup bulunmadığı, buna göre işin esasına girilerek karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere, alacağın bir kısmı için dava açılabilir. Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması koşulu ile de ek dava açılması olanaklıdır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere ek dava ise; ya asıl dava kesinleştikten sonra ya da zaman aşımını kesmek gibi amaçlarla asıl dava kesinleşmeden önce açılabilmektedir. Davalı taraf, bu ek davada derdestlik itirazında da bulunamaz. Zira, kısmi dava ile ek davanın ilişkin olduğu alacak kesimleri, yani müddeabihleri farklıdır. Ancak; kısmi davada verilen hüküm, ek davayı etkileyecektir (Bkz.Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.Baskı, cilt 2, 2001, syf 1559).
    Derdestlik, yani davanın görülmekte olması, 6100 sayılı HMK"nın 114/I-ı. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir.
    Eldeki ek davaya esas olan Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/814 Esas 2013/306 Karar sayılı dosyasında; eldeki davacılar tarafından eldeki davalı ...’ndan zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi bulunmayan araçta yolculuk eden oğullarının vefatına dayalı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesindeki ölüm teminatı nedeniyle 10.000,00 TL bedelinin tahsilinin istenildiği, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu; Mahkemece, aracın arızi taşımada kullanılması, belli bir güzergahta taşıma yapılmaması nedeniyle 4925 Sayılı Taşıma Kanunu"na uygun bir taşımanın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği; Dairemizin 26.05.2015 gün ve 2013/19809 E. 2015/7781 K. sayılı ilamı ile aracın yetki belgesiz çalışması ya da o gün için arızi taşıma yapılması, taşımacının zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma zorunluluğunu ortadan kaldırmadığı gibi, sigortanın yapılmaması halinde davalı ..."nın sorumluluğunu da ortadan kaldırmayacağı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hatalı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulduğu; bozma uyan Mahkemece 01.12.2016 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği; kararın, 23/10/2019 tarihinde bozmaya uygun onanarak kesinleştiği ve eldeki davanın da ilk davada, saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; ek dava, asıl dava kesinleşmeden açılmıştır. Bu şekilde ek davanın asıl dava kesinleşmeden açılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında, eldeki dava ile ilk dava arasında derdestlikten söz etmek mümkün değildir.
    Bu durumda, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken derdestlik nedeniyle davanın usulden reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 18/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara