17. Hukuk Dairesi 2020/995 E. , 2021/2303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkilleri ... ve ... oğlu, ... ise kardeşi olan ... 07/04/2011 tarihinde davalı ..."in sevk ve idaresindeki davalı ..."e ait, davalı ... şirketine ZMMS ile sigortalı olan ... plakalı araç ile çarpışması sonucu kaldırıldığı hastanede 15/04/2011 tarihinde vefat ettiğini, bu süre içerisinde müvekkillerinin belgeleyemedikleri masraflarının olduğunu, ... ... plakalı motosikletinin hurda olduğunu, Balıkesir 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/257 Esas sayılı dosyası ile davalı ... hakkında açılan ceza davasının derdest olduğunu, ölen ..."in SGK"ya bağlı işçi olarak çalışarak ailesinin geçimini sağladığını, bu nedenle müvekkillerinin ... desteğinden yoksun kaldığını, vefatı nedeni ile de elem ve ızdırap yaşadıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ... kullandığı motosikletin hurda olması nedeni ile ... hastanede kaldığı süre içinde müvekkillerince yapılan tedavi gideri ile yol giderine ilişkin olarak 500,00 TL maddi tazminat,
müvekkillerinin ... desteğinden yoksun kalmaları ve yaşadıkları elem ve ızdırap nedeni ile her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacılardan ... ve ..."in her biri için ayrı ayrı 75.000,00 TL ve ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan olay tarihi olan 07.04.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, sigorta şirketinden poliçe teminatıyla sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılar ... ve ..."in maddi tazminat taleplerinin kabulü ile taleple bağlı kalınarak davacılar Şengül ve ... için ayrı ayrı 5.000,00"er TL maddi tazminatın davalı ... Sigorta A.Ş. bakımından poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 25/06/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar bakımından olay tarihi olan 07/04/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların araç hasarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin kabulü ile taleple bağlı kalınarak 400,00 TL araç hasar tazminatının davalı ... Sigorta A.Ş. bakımından poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 25/06/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar bakımından olay tarihi olan 07/04/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların tedavi yol giderine ilişkin talebinin kabulü ile taleple bağlı kalınarak 25,00 TL tedavi yol giderinin davalı ... Sigorta A.Ş. bakımından poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 25/06/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar bakımından olay tarihi olan 07/04/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların diğer tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin reddine, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına, davacı ..."un maddi tazminat talebinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 3.000,00 TL manevi tazminatın
olay tarihi olan 07/04/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daire’nin 08.11.2018 gün ve 2015/16459E.-2018/10316K. Sayılı ilamında özetle,”somut olayda olayın meydana geliş şekli ve davacıların desteğini kaybetmiş olmalarından dolayı duyulan elem ve acının büyüklüğü de dikkate alındığında davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir” şeklindeki gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamına göre, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/04/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu"nun 45 ve 47. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53,56) gereğince bedensel zarara uğranılması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Dosya kapsamından, kaza sonucu vefat eden ..., davacılardan ... ve ...’ın oğlu, ...’in kardeşidir. Mahkemece Daire’nin bozma ilamından sonra davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de gözönünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan somut olayda olayın meydana geliş şekli ve davacıların desteğini kaybetmiş olmalarından dolayı duyulan elem ve acının büyüklüğü de dikkate alındığında davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.