Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/900 Esas 2020/6725 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/900 Esas 2020/6725 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/900
Karar No : 2020/6725
Karar Tarihi : 09/11/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/900 Esas 2020/6725 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/900 E.  ,  2020/6725 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili; davalı ... nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davacı ...’nın sevk ve idaresindeki aracın 02/01/2014 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin ortak murisi olan ...’nın vefat ettiğini, müvekkillerinin murislerinin desteğinden yoksun kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ... için 7.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacı ...’nın dava konusu olayda işleten, malik ve aynı zamanda sürücü sıfatına haiz iken kendi kusuru ile kaza yaptığı, desteğe muhtaç durumunda olan eşinin vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde davacı ...’nın sorumlu olduğu bu nedenle dava açma hakkı,olmadığı; ... yönünden ise murisin ölmeden önce ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığı, geçimini davacı eşinin sağladığı, dolaysıyla murisin, davacı ve küçüğün desteği olmayıp davacı ...’ın desteğine bağlı olduğu, davacı ...’ın destek olan kişi, muris ve küçük ... ’in ise davacı ...’ın desteğine bağlı olan kişiler olduğu, bu nedenle davacıların destekten yoksun kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dair verilen karar davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kaza yapan aracın, ölen ...’nın eşi davacı ... adına kayıtlı olup, bu kişinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine göre sigorta sözleşmesinin tarafı olmasına ve davacı ...’nın kaza tarihinde aracın işleteni olduğu anlaşıldığına, davalı ... işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde teminat altına aldığına göre işletenin kendi zararından sorumlu olmadığından, davacı ... davalı ... şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceğine göre davacılar vekilinin ... yönünden yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma tazminatının doğması için, ölen kişinin üçüncü kişiye yardımda bulunması destek olması gerekir. Bu anlamda destek, tazminat hakkı bulunan kişiye fiilen, düzenli ve sürekli bir şekilde bakan veya bakması kuvvetle muhtemel kişi olmalıdır. Anne ve babaların çocuklarına destek olmaları ise hayatın olağan akışına uygun bir durumdur. Nitekim, Yargıtay kararlarında açıkca, anne ve babaların çocuklarına destek olacağı kabul edilmiştir. Bunun aksini iddia eden, ispat etmek zorundadır.
    Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre kaza tarihinde 17 yaşında olan ...’nın, kazada vefat eden annesinin desteğinden yoksun kaldığı açıktır.
    Borçlar Kanununun 45/2. maddesinde, “ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararlarını da tazmin etmek lazım gelir” hükmüne yer verilmiştir.
    Desteğin bir işi ve kazancı yoksa, bedensel varlığıyla “yardım ve hizmet” ederek destek olacağı; yaşlı kişilerin de emeklilik günlerinde “yardım ve hizmet” ederek yakınlarına destek sağlayacakları kabul olunarak, bu kişilerin desteğinden yoksun kalanların tazminatı yasal asgari ücretler üzerinden hesaplanmalıdır. Aynı biçimde ev kadınlarının ev hizmetlerinden yoksunlukta da hesap unsuru yasal asgari ücretler olmalıdır.
    Somut olayda davacıların desteğinin kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı, ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
    Bu durumda mahkemece, davacı ... yönünden dava dilekçesinde talep edilmiş olan maddi zarar kalemleri yönünden, deliller toplanarak,ölen annesi ... çalışmıyor olsa da, ev hanımı olup muhtemel ömrünün sonuna kadar ev işlerini yapması,manevi olarak destek olması v.s. sağ kalan aile bireylerine destek niteliğinde olduğundan asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği varsayılarak, yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak davacı ...’nın destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gerekirken hatalı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde işin esasına girmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ... yönünden temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ... yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara