Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/318 Esas 2021/1239 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/318 Esas 2021/1239 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/318
Karar No : 2021/1239
Karar Tarihi : 11/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/318 Esas 2021/1239 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/318 E.  ,  2021/1239 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.02.2021 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; 21/09/2015 günü müvekkilinin sevk ve idaresindeki.... plaka sayılı araçla diğer araç sürücüsü ...."ün sevk ve idaresindeki.... plaka sayılı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre meydana gelen kazanın oluşumunda ...."ün 2918 sayılı kanunda yer alan 53/16 maddesindeki "sola dönüş kuralına riayet etmemek" kuralını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Md. Gereğince toplanacak delillere göre (belirsiz alacak davası) 2.500 TL müvekkilinin uğradığı maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili sunmuş olduğu 07/12/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarının 142.453,99 TL artırarak 144.953,99 TL"ye çıkarmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    .....Asliye Hukuk Mahkemesi ilamında,davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, buna göre; davacı tarafın ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2017/1160 Esas - 1905 Karar ve 26/12/2017 tarihli kaldırma kararından önceki aşamadaki dava dilekçesi ve 07/12/2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesindeki talep miktarları dikkate alınarak (ıslah dilekçesi ile artırılan talep miktarlarıyla bağlı olarak) geçici iş göremezlik zararının 7.280,94 TL"lik kısmının, sürekli iş göremezlik zararı olarak 122.974,01 TL"nin, bakıcı gideri zararının 10.184,44 TL"lik kısmının toplamı olan 140.439,39 TL"lik maddi tazminat kısmının dava tarihi olan 28/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı ... Sigorta A.Ş"den alınarak davacı tarafa ödenmesine, davacı tarafın talep ettiği 3.750,00 TL miktarlı tedavi gideri, geçici iş göremezlik zararının 756,21 TL"lik kısmının ve bakıcı gideri zararının 8,39 TL"lik kısmı toplamı olan 4.514,6 TL"nin reddine, karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesince, davacı vekilinin ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine,
    karar verilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zararların tazminine yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 30.03.2013 tarihli Özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesince, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı başkanlığı tarafından düzenlenen 09/11/2018 tarihli raporu hükme esas alınmış ise de, rapor 01.09.2013 tarihinde yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğini uygun düzenlenmiştir. Kaza, 21/09/2015 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından Özürlülük ölçütü, sınıflandırılması yönetmeliği esas alınmalıdır. Bu durumda, trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden veya veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının ve desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, Mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
    Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
    Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda ....’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, ... Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve ... Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu
    tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
    Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri vs) davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye mahkemesine gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 11/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara