Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/276 Esas 2020/323 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/276 Esas 2020/323 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/276
Karar No : 2020/323
Karar Tarihi : 03/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/276 Esas 2020/323 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/276 E.  ,  2020/323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki, ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, birkısım davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı ... ve ..."nın çocuğu, davacı ..."in kardeşi olan ... ..."ın idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada, ..."nın ve kardeşi ..."in öldüğünü, iki çocuklarını kaybeden davacı anne babanın ölenlerin desteğinden yoksun kaldıklarını, ölenin yakını olan davacılar ile kaza anında araç içinde yolcu olarak bulunan davacıların manevi zarara uğradıklarını, davalı ... Sigorta"nın desteğin sürücüsü olduğu aracın trafik sigortacısı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri poliçe limitleriyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla, davacı ... ve ... için 20.000,00"er TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 200.000,00"er TL. manevi tazminatın, davacı ... için 50.000,00 TL. manevi tazminatın, diğer davacılar için 20.000,00"er TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı anne ... için 7.875,04 TL. ve davacı baba ... için 7.525,09 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... Nakl. Ltd. Şti"den tahsiline, bu miktarların tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı ... Sigorta"dan dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine, davalı ... şirketlerince davacılara yapılmış ödeme varsa infazda dikkate alınmasına; davacı ... ve ... için 7.500,00"er TL. ve diğer davacılar için 4.000,00"er TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan tahsiline dair verilen hükmün, davacılar vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... Nakl. Ltd. Şti. ve ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 20.03.2017 tarih, 2014/23963 Esas ve 2017/2866 Karar sayılı ilamı ile; "mahkeme kararının gerekçe kısmında davacıların toplam 15.400,13 TL. maddi zararının tüm davalılardan müteselsilen tahsilinin gerektiği belirtildiği halde, kararın hüküm fıkrasında davalı ... şirketlerinden sadece ... Sigorta A.Ş. hakkında hüküm kurulup davalı ...Ş. hakkında hüküm kurulmayarak kararın gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratıldığı; bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, infazda tereddüt uyandırmayacak, her bir davalının sorumluluğunun net biçimde belirlendiği bir hüküm kurulmasının gerektiği" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile (davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak) davacılar desteği ... ... Alp Soycan"ın ölümü nedeniyle davacı ... ve ... için 20.000,00 TL"nin (davalı ... Sigorta A.Ş. poliçe limiti 30.000,00 TL. ile sınırlı sorumlu olmak ve diğer davalılar da 2/8 kusur oranına isabet eden 5.000,00 TL. ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminatlara sigorta şirketleri yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine; davacılar desteği ... Soycan"ın ölümü nedeniyle (taleple bağlı kalınarak ve davalı ... Sigorta A.Ş"nin %75 kusur oranına göre yapmış olduğu ödemelerin güncel tutarı olan 15.599,38 TL"nin düşülmesinden sonra kalan bakiye 4.440,62 TL"nin (diğer davalıların sorumluluk miktarının talep ve 2/8 kusur oranına göre 5.000,00 TL. olduğu dikkate alınarak) tüm davalılardan müteselsilen tahsiline; tazminata sigorta şirketleri yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine; davacı ... ve ... için 10.000,00"er TL, davacı ... için 5.000,00 TL, davacılar Lokman ve Adem için 2.000,00"er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... (...) Sigorta A.Ş. vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... Nakl. Ltd. Şti. ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacılar için manevi tazminatın takdirinde, TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına; kaza tarihi itibariyle mütemerrit olan davalı işleten ve sürücü yönünden temerrüt tarihinin doğru biçimde saptanmış olmasına göre; davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ... (...) Sigorta A.Ş. vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... Nakl. Ltd. Şti. ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 sayılı HUMK"nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK"nun 294-297. Maddeleri), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalı ve tereddüt yaratıcı olmamalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta; yerel mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrası birbiriyle uyumludur. Ne var ki; yerel mahkemece, zarardan sorumlu olan davalıların hüküm altına alınan tazminatlardan müteselsilen sorumluluğuna hükmedildikten sonra, davalılar için belirlenen kusur oranlarına göre davalıların sorumlu olduğu miktarların belirlenip sınırlandırıldığı ve bu şekilde hüküm tesis edildiği görülmektedir. Niteliği itibariyle bölünebilen bir edimin birden fazla borçlusundan her birinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu borçluluk türü olan müteselsil sorumluluğa hükmedildikten sonra; zarar sorumlularının sorumluluğunun belli kusur oranlarıyla sınırlanmasının hükmü çelişkili hale getirdiği açıktır.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 88. maddesi gereği de, birlikte zarara sebep olanların, zarar görene karşı müteselsil sorumlu olduğu dikkate alındığında, davalıların kazadaki kusur oranlarına göre sorumlu oldukları miktarların sınırlandırılması doğru olmayacaktır. Bu suretle, çelişkili ve infazda tereddüt yaratacak nitelikte hüküm kurulmuş olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca; infazda tereddüt uyandırmayacak bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3-Mahkemenin bozma öncesi verdiği kararda hükme esas alınan 10.01.2013 tarihli bilirkişi raporuna bir itirazlarının bulunmadığını ve raporu kabul ettiklerini, davacılar vekilinin 13.02.2013 tarihli dilekçesinde beyan ettiği; benimsenen bu rapor gereği, davacı anne ... için 7.875,04 TL. ve davacı baba ... için 7.525,09 TL. destekten yoksun kalma tazminatının bozma öncesi verilen kararda hüküm altına alındığı; mahkemenin ilk kararını tüm davalılar ile birlikte davacılar vekilinin de temyiz ettiği; ancak, davacılar vekilinin 28.08.2014 tarihli temyiz dilekçesinde, maddi tazminatlar yönünden hükmü temyiz etmediklerini ve sadece ölümden kaynaklanan manevi tazminatlar için hükmü temyiz ettiklerini açıkça belirttiği görülmektedir.
    Bozma öncesinde hüküm altına alınan maddi tazminat miktarları, sadece davalılar tarafından temyiz konusu yapıldığı ve davacı tarafça temyize konu edilmediği için, mahkemenin ilk kararında hüküm altına alınan maddi tazminat miktarları bakımından, davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu açıktır.
    Bu durum karşısında mahkemece; bozmadan önceki kararda hüküm altına alınan ve davalılar lehine usuli kazanılmış hak teşkil eden maddi tazminat miktarlarının hüküm altına alınması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, davalıların usuli kazanılmış haklarını da ihlal eder biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davaya konu edilen manevi tazminatlardan sorumlu tutulmayan davalı ... (...) Sigorta A.Ş"nin manevi tazminata ilişkin bakiye karar ilam harcından da sorumlu olmadığı gözetilmeksizin, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatların toplamı üzerinden belirlenen bakiye karar harcının tamamından bu davalının da sorumluluğuna karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre; manevi tazminatın reddolunan miktarı üzerinden belirlenen ve davalı ... şirketleri lehine hüküm altına alınması gereken red vekalet ücretinin, maddi hata ile davacılar yararına hüküm altına alınması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ... (...) Sigorta A.Ş. vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... Nakl. Ltd. Şti. ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, tüm davalılar yararına ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... (...) Sigorta A.Ş. yararına BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara