Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2549 Esas 2021/3040 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2549 Esas 2021/3040 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2549
Karar No : 2021/3040
Karar Tarihi : 22/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2549 Esas 2021/3040 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2549 E.  ,  2021/3040 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı ... nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan müvekkiline ait aracın, diğer davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kazada hasarlandığını belirterek şimdilik 15.000,00 TL zararın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiş, 03.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 68.689,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ...Ş, davaya cevap vermemiştir.
    Davalılar ... Meyve İth. İhr. Ltd. Şti ve ... vekilleri, kusurlarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairenin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının kısmen kabulü ile davanın ... Sebze Meyve Gıda Pet. Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ile ... aleyhine olan kısmın reddine, davalı ...Ş’ye yönelik davanın kısmen kabulü ile 30.735,46 TL’nin davalı ...Ş."den 22/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen araç hasarı ve değer kaybından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiile dayalı tazminat davalarında kusurun belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
    Davacı vekili araç hasarını ve değer kaybını talep etmiştir. Kaza tespit tutanağında, dava dışı araç sürücüsü ..., davacı sürücü ... ve davalı ..."e kusur izafe edilmiştir. ..."in, davalı tarafa ait sağ şeritte seyreden römorklu traktörü sollamak isterken aracını kaydırıp (zeminin ıslak olması sebebiyle) ön kısmını sağ bariyer demirlerine, arka kısmını orta refüj bariyer demirlerine çarptığı, onun arkasından aynı yöne seyreden davacının aracı ile davalı ... yönetimindeki traktöre bağlı römorka aracının sağ yan kısımlarıyla sürttükten sonra ön kısmını sağ bariyer demirlerine çarptığı şeklinde kazanın oluşu anlatılmıştır. Davalı ..."in aksine bir işaret bulunmadıkça gidiş yönüne göre yolun sağından ve trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritten sürmemek kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir. Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/792-2013/582 sayılı dava dosyasında, dava dışı ..."in sürücüsü olduğu aracın kasko şirketi tarafından, iş bu dosya davalısı ... Sebze Meyve Ltd.Şti aleyhinde rücuen tazminat davası açılmış, o dosyada alınan bilirkişi raporunda davacıya sigortalı aracın hasarlanmasında sigortalı araç sürücüsü ..."in %100 kusurlu olduğu, davalının işleteni olduğu traktör sürücüsü Arif"in kusurunun bulunmadığı, 2918 sayılı KTK"nu ve yönetmelik hükümlerine göre, lastik tekerlekli traktörlerin karayolunda en sağ şeridi izlemek zorunda oldukları, olay mahallinde 2 şerit olup en sağdaki 2 mt"lik bölümün banket olarak kullanıldığı, lastik tekerlekli traktörlerin banketi kullanarak seyredecekleri yönünde Kanun ve Yönetmelikte hüküm bulunmadığı, ..."in sağ şeritte sayir halindeyken kendisini geçmekte olan davacıya kaskolu aracın geçişi sırasında sol şeride de manevra yapmadığı, kendine ait olan sağ şeridi kullandığından kusursuz olduğu belirtilmiştir. İlgili mahkemece bu rapora istinaden dava reddedilmiş ve hüküm temyiz edilmemiştir.
    Dairenin 17/12/2015 gün ve 2015/12937-2015/14316 sayılı ilamı ile İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi kurulundan, Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/792 Esas sayılı dosya kapsamı ve eldeki
    dosya kapsamı birlikte değerlendirilip bilirkişi raporları da irdelenerek davacı aracının hasarlanmasında kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlenmesi için İTÜ Öğretim Görevlilerinden oluşan üç kişilik bilirkişi Heyeti’nden alınan 30/11/2017 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde traktöre arkadan çarpan davacı sürücü ...’nın asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, davalı traktör sürücüsü ..."in kusursuz olduğu belirlenmiş, ancak; kazaya karışan diğer araç sürücüsü ..."in kusur durumuna ilişkin bir değerlendirme yapılmamış, mahkemece davalı traktör sürücüsü ...’in kusurunun bulunmaması nedeniyle davalılar ... Sebze Meyve Gıda Pet. Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Her ne kadar mahkemece bozma sonrası İTÜ Heyeti tarafından düzenlenen raporda ve Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/792 Esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporları davalı traktör sürücüsü ...’in kusur belirlemesi yönünden uyumlu olsa da, davacı sürücü ...’ya yüklenen kusur oranları bakımından alınan raporlar arasında çelişki oluştuğu açıktır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu durumda mahkemece, Karayolları Genel MüdürlüğÜ Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi kurulundan ya da Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/792 Esas sayılı dosya kapsamı ve eldeki dosya kapsamı birlikte değerlendirilip bilirkişi raporları da irdelenerek, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek mahiyette, uzlaştırıcı, denetime açık, ayrıntılı ve davacı aracının hasarlanmasında kazaya karışan tüm araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlendiği rapor aldırılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    2-Mahkemece Daire’mizin 17/12/2015 gün ve 2015/12937 Esas-2015/14316 sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Bozma ilamında; öncelikle davalı ... nezdinde düzenlenen bu kazaya ilişkin hasar dosyasının getirilmesi, daha sonra İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi kurulundan, Antalya 5.
    Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/792 Esas sayılı dosya kapsamı ve eldeki dosya kapsamı birlikte değerlendirilip bilirkişi raporları da irdelenerek davacı aracının hasarlanmasında kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlenmesi, davacıya ait araçta bu kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı zarının hesaplanması, aracın onarımının mı, pertinin mi uygun olduğunun, perti uygunsa aracın olay tarihindeki piyasa rayici ile sovtaj bedelinin tespiti (pertinin ekonomik ve uygun olması halinde değer kaybı zararının doğmayacağı da gözönünde bulundurularak) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, kusur oranlarının belirlenmesi için İTÜ öğretim görevlilerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına rağmen, araç hasarı ve değer kaybı yönünden İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Murat Vural tarafından düzenlenen 22/08/2019 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu belirtildiği halde, bozma ilamında belirtildiği üzere heyet raporu alınmadan tek kişiden alınan bilirkişi raporuna göre ve çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
    Mahkemenin hükme esas aldığı 22/08/2019 tarihli İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Vural tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda araç hasarına ilişkin olarak daha önce alınan diğer raporlarda işçilik bedelinin yüksek hesaplandığı, araçtaki parça bedellerinin piyasa rayiçlerine göre kısmen yüksek belirlendiği belirtilerek eksper raporundaki hasar belirlemesinin daha uygun olduğu belirtilerek davacının araç hasarından doğan zararının 41.300,00 TL olduğu, aracın sigorta bedeli ile rayiç değeri arasında fark bulunması nedeniyle eksik sigorta hükümleri uyarınca 0,2557 oranında indirim yapıldığı zaman davacının davalı ... şirketinden talep edebileceği miktarın 30.735,46 TL olacağı şeklinde hesaplama yapıldığı görülmektedir.
    Davacının dava açmadan önce yaptırdığı tespitte araç başında keşif yapılmak suretiyle aldırılan 11/03/2011 tarihli makine mühendisi bilirkişisi raporunda ise, davacının araç hasarından doğan zararının yedek parça 41.967,00 TL, işçilik ücretleri 12.472,00 TL olmak üzere toplam 54.439,00 TL olduğu değerlendirmesi yapılmış, mahkemece bozma kararı öncesi aldırılan 02/07/2012 havale tarihli makine mühendisi
    bilirkişisi raporunda ve bozma kararı sonrası aldırılan 02/07/2018 tarihli makine mühendisi bilirkişisi raporunda da
    araç hasarı miktarı konusunda aynı belirlemelere yer verilmiştir.
    Mahkemece davacının araç hasarı tazminat talebi yönünden hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu ile dosya içerisinde bulunan raporlar arasında çelişki bulunmakta olup hüküm kurmaya elverişli değildir.
    O halde, mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek bilirkişi kurulundan, davacıya ait araçta bu kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedeli ile aracın olay tarihindeki piyasa rayici ile sovtaj bedelinin tespit edilerek değer kaybı zararının hesaplanması hususlarında, dosya içerisindeki bilirkişi raporları da irdelenerek, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek mahiyette, uzlaştırıcı, denetime açık, ayrıntılı ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara