Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2286 Esas 2021/1177 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2286 Esas 2021/1177 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2286
Karar No : 2021/1177
Karar Tarihi : 11/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2286 Esas 2021/1177 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2286 E.  ,  2021/1177 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    .

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... Bankası T.A.O vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı bankadan 25.02.2010 tarihinde 55.000,00 TL tutarında tüketici ihtiyaç kredisi kullandığını, bu kredinin kendisine konut finansmanı kapsamında verildiğini, davalı bankaya 24.02.2010 ve 2011 yılı Şubat ayında sigorta primlerinin ödendiğini, varılan anlaşma uyarınca zorunlu deprem, konut paket ve hayat sigorta poliçesinin yaptırılacağını, bu kredi kapsamında ilk yıl (24/02/2010-24/02/2011) zorunlu deprem sigortası poliçesi düzenlendiğini, ihtiyari konut sigorta poliçesi yenilenirken, primlerin alınmasına rağmen Dask’ın yenilenmediğini, kredi sözleşmesini kusurlu olarak ihlal ettiğinden davalı bankanın tazmin sorumluluğunun bulunduğunu, davalı ... şirketi tarafından da 2011 yılının şubat ayında biten zorunlu deprem sigortasına ilişkin kendisine herhangi bir ihbar ya da bildirim yapılmadığını, mevzuatta öngörüldüğü üzere sigorta şirketi tarafından bu hususun poliçenin bitim tarihinden önce şahsına hatırlatılması gerektiğini, ayrıca davalı ... şirketi tarafından söz konusu taşınmazın zorunlu deprem sigortasının bulunup bulunmadığı, süresinin sona erip ermediği (bir yıl önce aynı sigorta şirketinde aynı sigorta yaptırıldığı halde) araştırılmadan ihtiyari deprem sigortası (konut paket sigortası) yaptırılmasının da davalı ... şirketinin sorumluluğunu gerektirmekte olduğunu, 23.10.2011 ve 09.11.2011 tarihinde meydana gelen depremler nedeni ile .
    zararının oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 26.200,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davalı ...... aleyhine açılan davanın reddine, davalı .... Bankası T.A.O aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 10.795,00 TL alacağın dava tarihi olan 24/02/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı .. Bankası T.A.O vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dava, bankadan alınan kredi kapsamında ilk yıl için yaptırılan DASK sigorta poliçesinin izleyen dönemde yenilenmemesi ve bu dönem içerisinde meydana gelen deprem sonucu oluşan hasarın tazmini amacı ile kredi kullanan tarafından açılan tazminat istemine yöneliktir.
    Doğal Afetler Sigorta Kurumu’nun 06/04/2012 havale tarihli yazı cevabında; davacı ..."a ait 23576068 numaralı poliçenin 24/02/2010-2011 tarihleri arasında düzenlendiği, poliçe vadesinin 25/01/2011 tarihinde sona erdiğini, poliçe üzerinde 25/02/2010 tarihinde sigortalı değişikliği yapılarak poliçenin Özlem Büyükbay adına devredildiğini, sistemde yapılan kontrol sonrasında 23576068 numaralı poliçe üzerinde herhangi bir hasar dosyası bulunmadığını, sigortalıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiş, 17/04/2013 havale tarihli yazı cevaplarında ise; herhangi bir hasar dosyasına rastlanmadığı, isimden ve adres tapu bilgileri üzerinden yapılan kontrollerde ekte gönderdikleri poliçe (28.12.2001-28.12.2002 vadeli, 16.800,00 TL sigorta bedelli, 4078315 numaralı poliçe )dışında herhangi bir kayda rastlanmadığı bildirilmiştir.
    Davacı ... tarafından “krediyi kullanan” sıfatı ile davalı banka ve sigorta şirketi aleyhine eldeki davanın açıldığı; davacının eski eşi Özlem Büyükbay (Gölas)(malik/sigortalı) tarafından ise “malik” sıfatı ile sigorta şirketi, banka ve Dask aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/485 E. Sayılı dosyası ile aynı taşınmaz için tazmin talebinde bulunulduğu; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/485 Esas 2014/331 Karar Sayılı ve 24/09/2014 tarihli ilamı ile davalıların sorumluklarının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 21.01.2016 gün ve 2015/40152 E. 2016/1193 K. sayılı ilamı ile davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken genel mahkeme
    sıfatıyla davanın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulduğu, bozma sonrası davanın reddine dair hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 31.01.2019 gün ve 2016/24387 E. 2019/985 K. Sayılı ilamı ile mahkemece, tarafların tüm iddia ve savunmalarını karşılar mahiyette taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak yapılacak değerlendirme sonucu hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulduğu anlaşılmıştır. Davacının eski eşi ...)(malik/sigortalı)tarafından açılan davanın kesinleşip kesinleşmediğinin dosya içindeki evraklardan ve Uyap Sisteminden tespiti mümkün olmamıştır.
    Somut olayda, üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşılan dava konusu taşınmaz 30.12.2002 tarihinde dava dışı(diğer davanın davacısı)eski eş ... tarafından edinilmiştir. Dava konusu kredi ise yaklaşık 8 yıl sonra 25.02.2010 tarihinde davacı ... tarafından kullanılmış; kredinin teminatı olmak üzere eşine ait taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirilmiştir. Dava konusu deprem hasarlı taşınmazın dava dışı eski eşe ait olması nedeni ile dava konusu edilen yenilemesi yapılmayan DASK poliçesi dahil tüm poliçeler davacı adına değil malik sıfatını taşıyan dava dışı eski eş ...adına düzenlenmiştir.
    Bu bağlamda, poliçelerde “sigorta ettiren” veya “sigortalı” sıfatı bulunmayan davacı ...’ın aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır.
    O halde mahkemece, davacının tazminat talebinin aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-) Bozma neden ve şekline göre, davalı ... Bankası T.A.O vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Bankası T.A.O vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Bankası T.A.O vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ... Bankası T.A.O."ya geri verilmesine 11/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara