17. Hukuk Dairesi 2020/2164 E. , 2021/3134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı ... nezdinde zorunlu karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortası, zorunlu mali sorumluluk sigortası ve kasko sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde aracın içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL maluliyetten doğan tazminatın karayolları taşımacılık sigortası poliçesi açısından, limit aşımı halinde trafik sigortası poliçesi kapsamında davalıdan tahsili ile 1.000,00 TL tazminatın ise kasko sigortası poliçesi kapsamında davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 147.402,85 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacının yolcu olarak bulunduğu aracın müvekkili nezdinde zorunlu karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortası ve zorunlu mali sorumluluk sigortası olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, zorunlu karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortası poliçesi yetersiz kalırsa zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin devreye gireceğini, kazazedenin trafik kazası öncesindeki rahatsızlığı nedeniyle maluliyetini kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 31.181,38 TL iş göremezlik tazminatının 01/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizin 13/03/2019 tarihli 2016/7049-2019/2867 sayılı bozma ilamında; hesaplanan maddi tazminattan davalı ... şirketinin yaptığı ödemenin güncellenerek tazminat tutarından indirim yapılması doğru olmadığı belirtilerek hükmün davacı yararına bozulmasına, davacının otobüs şoförü olduğuna ilişkin belgeleri olsa da mahkemece, çalıştığı şirket varsa ücreti ile belgeler getirtilip ve SGK’dan davacının gelirine yönelik araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davacının gelirinin asgari ücret olduğu belirlenerek hesap raporu alınmıştır. Hükme esas alınan 05.02.2020 tarihli aktüer hesap raporunda iki seçenek halinde tazminat hesabı yapılmış, ilk seçenekte bozma öncesi düzenlenen rapor tarihindeki veriler esas alınarak 31.181,38 TL tazminat hesaplanmış, ikinci seçenekte ise bozma sonrası bilirkişinin düzenlediği rapor tarihindeki güncel veriler esas alınarak 130.538,18 TL tazminat hesaplanmakla bu seçeneğin kabulü halinde bakiye poliçe limiti 114.447,91 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece; gelir yönünden davalı lehinde bozma kararı olduğundan ve davalı yararına usuli müktesep hak oluştuğundan bahisle raporda birinci seçenek olarak yapılan hesaplama hükme esas alınmış ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Bozma ilamı öncesi davacının geliri kendi talebi doğrultusunda yapılan araştıma ile asgari ücretin 2,82 katı olarak belirlenmiş ve hesaplanan tazminat hüküm altına alınmıştır. Davacının asgari ücretin 2,82 katı olarak belirlenen gelire itirazı olmadığından itirazı olan davalı yararına hüküm bozulmuştur. Bozma ilamından sonra ise
davacının geliri asgari ücret olarak belirlenmiş olmasına göre; artık usuli kazanılmış haktan bahsedilemez. Bu durumda mahkemece, yapılacak iş hükme esas alınan 05.02.2020 tarihli bilirkişi raporunun ikinci seçeneğinde rapor tarihindeki güncel veriler esas alınarak yapılan hesaplama dikkate alınıp davalının poliçelerdeki limitleri de gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.