Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1612 Esas 2021/2559 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1612 Esas 2021/2559 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/1612
Karar No : 2021/2559
Karar Tarihi : 10/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1612 Esas 2021/2559 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/1612 E.  ,  2021/2559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.03.2021 Çarşamba günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacılar murisinin dava dışı ... Bankası A.Ş. ... Şubesi"nden kullanmış olduğu tarımsal kredilere istinaden davalı sigorta şirketi ile muris arasında 08.12.2014 tarihinde 234.025,00 TL vefat tazminatı tutarında hayat sigortası yapıldığını, murisin 07.12.2015 tarihinde vefat etmesi üzerine davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ancak murisin akciğer kanseri olduğunu bilerek ve kasten sigorta yaptırdığı gerekçesiyle ödeme taleplerinin reddine karar verildiğini, vefattan sonra 09.03.2016 tarihinde haksız bir şekilde sigorta yenileme bedeli olan 4.811,11 TL"nin de tahsil edildiğini, muris hakkında Ege Üniversitesi"nde yapılan tıbbi incelemeler sonucunda 11.12.2014 tarihinde murisin akciğer kanseri olduğunun murisin eşi ve çocukları
    tarafından öğrenildiğini, bu durumun murise moralinin bozulmaması için söylenmediğini, sözleşme yapılmadan önce murisin kanser olduğuna dair herhangi bir teşhis konulmadığını beyanla, 234.025,00 TL vefat tazminatı ve 4.811,41 TL sigorta yenileme bedeli olmak üzere toplam 238.836,41 TL"nin ticari faizi ile birlikte tahsiline, sigorta tazminatı için 07.02.2015 tarihinden sigorta bedeli için 09.03.2016 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sigorta sözleşmesi uyarınca talep hakkının dava dışı ... Bankası"na ait olduğunu, sözleşmenin 12. maddesi ile sigorta öncesinden gelen kanser hastalığının sigorta teminatı dışında bırakıldığını, muris sigorta kapsamına alınmadan önce kredi sözleşmelerinin imzalanmasını takiben sigorta işlemleri başlatılarak kendisine bilgilendirme formu verildiğini, ayrıca beyan yükümlülüğü ve diğer konularda bilgi de verildiğini, sağlık beyan formunda kanser şüphesi ile herhangi bir tetkik yaptırdınız mı veya herhangi bir tetkik sonrası kanser şüphesi bulgusuna rastlanıldı mı? sorusu bulunmakta olup bu soruya murisin kendi el yazısı ile hayır cevabını verdiğini, sigortalıya her ne kadar tanı 10.12.2014 tarihli rapor ile konmuş ise de, sigorta akdinin yapıldığı gün biyopsi yapılmış olup, sigortalıya neden biyopsinin yapıldığının açıklanmamasının tıbben mümkün olmadığını, gizlenen hastalık ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğunu, illiyet bağı bulunmadığı kabul edilse dahi TTK"nın 1439/2.maddesinin uygulanması gerektiğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, 234.025,00 TL sigorta tazminatı, 4.811,41 TL sigorta primi olmak üzere toplam 238.836,41 TL"nin tahsiline, sigorta tazminatına 24.04.2016 tarihinden prim alacağına 09.03.2016 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Söke 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 30.11.2017 tarih 2016/876 Esas 2017/813 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara