Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/128 Esas 2021/679 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/128 Esas 2021/679 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/128
Karar No : 2021/679
Karar Tarihi : 03/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/128 Esas 2021/679 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/128 E.  ,  2021/679 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ...
    vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 28.09.2008 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu araca, davalı ... sevk ve idaresindeki davalı Karayollarına ait kamyonun kusurlu şekilde çarptığını, kazanın meydana gelmesinde davalı ..."nın kusurlu olduğunu, araçta yolcu olarak bulunan davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, diğer davalı ... Sigorta A.Ş."nin ise her iki aracın da zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçeleri nedeniyle ayrı ayrı maddi tazminattan limiti dahililinde sorumluluğu bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili; 17.05.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 6.778,78 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın görev, zamanaşımı ve husumet yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalıya dava konusu kazada izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili; davalının tespit edilecek gerçek zarardan sorumlu olduğunu, davacı tarafın dava açılmadan önce davalı şirkete müracaat etmediğinden davalı şirketin temerrüde düşmediği gibi hasardan dahi haberi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı ..."ya karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ..."ne açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddine, davalı ... şirketine karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 26/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 6.778,78 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21/11/2018 gün ve 2016/16163 Esas 2018/10997 karar sayılı ilamı ile "davalı ..."nün sorumluluğunun hizmet kusuruna değil araç işletenin sorumluluğu ilkelerine dayandığı ve davalı sürücü ..."nın da haksız fiil faili konumunda olduğu ve sorumluluğunun temelinin Borçlar Kanunu"nun haksız fiil hükümleri olduğundan bu davalılar yönünden davanın reddinin doğru olmadığı" gerekçeleriyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece davanın kısmen kabulü ile 6.778,78 TL maddi tazminatın (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden 26.08.2010 dava tarihinden itibaren, davalılar ... ve ... yönünden 28.09.2008 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."dan 28.09.2008 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanıp değerlendirilen delillere, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına, özellikle, araçta yolcu olarak bulunan davacının kusursuz oluşu, kesinleşen ceza dosyasında kabul edilen oluşa göre dosya kapsamında alınan kusur raporlarında davalı sürücüye kusur atfedilmiş olmasına, oluşa ve dosya içeriğine uygun
    olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 751,61 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı ..."nden harç alınmamasına, 03/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara