17. Hukuk Dairesi 2020/12160 E. , 2021/3217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 14/12/2017 gün, 2017/E.43586 Esas, 2017/61890 Karar sayılı davanın kabulüne ilişkin karara dair itiraz hakem heyetinin 09/02/2018 tarih ve 2017/İ.6541 Esas, 2018/İHK-678 Karar sayılı davalının itirazının reddine ilişkin kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacılar vekili 10.07.2017 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 11.08.2016 tarihinde davalının sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacıların kızları ... vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 3.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; talep miktarını ... için 54.361,00 TL ve ... için 80.062,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, tazminata hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini belirterek davacıların talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacıların talebinin kabulü ile ... için 54.361,00 TL ve ... için 80.062,00 TL olmak üzere toplamda 134.423,00 TL"nin 19.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince
itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; dosyada uygulanmasına yer olmayan hatır taşımasına ve istiap haddine ilişkin savunma doğrultusunda tazminattan indirim yapılmayışında bir usulsüzlük bulunmamasına, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nın 51. maddesinde, hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; 6098 sayılı TBK"nın 52. Mad.de (BK 44. mad.) ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği, açıklanmıştır.
Somut olayda; soruşturma dosyasının incelenmesinden trafik kazası tespit tutanağında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belirsiz olduğunun, olay yeri inceleme raporunda ve ölü muayene tutanağında müteveffanın ters vaziyette duran aracın ön kısmında sırtüstü cansız yatar vaziyette olduğunun bildirildiği, dava dışı sürücü Enver Acar"ın savcılıktaki beyanında yolcuların emniyet kemerlerinin takılı olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, mütevefanın emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu savunmuştur.
İtiraz hakem heyetince, kazası tespit tutanağının koruyucu tedbirler bölümünde "emniyet kemeri kullanmamıştır" şeklinde bir tespit ve açıklama olmadığından müteveffa yolcunun kusuru olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, mütevefanın zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet verip vermediği hususunun yukarıdaki verilere göre tartışılarak, mütevefanın müterafik kusurunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı
gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre,
Davalı vekili tarafından, davacı taraf için hükmedilen vekalet ücreti de itiraza konu edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalının vekalet ücretine ilişkin itirazı da reddedilmiştir.
Sigortacılık Kanunu"nun 30/17 md. gereği ve 19.01.2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Yönetmeliğin 6/son maddesiyle, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13)(Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir" hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 09.02.2018 tarihli kararda, davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak, AAÜT"nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında (maktunun altında kalmamak kaydıyla) vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin itirazın reddedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.