Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/919 Esas 2021/887 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/919 Esas 2021/887 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/919
Karar No : 2021/887
Karar Tarihi : 08/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/919 Esas 2021/887 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/919 E.  ,  2021/887 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı şirket vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-


    Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki dolayısıyla davalı şirketin verdiği çeklerin muhatap bankalardan tahsil edilememesi sonucu İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün bir kısım dosyaları ile takibe geçildiğini, icra dosyasında yapılan sorgulamada davalı şirket adına kayıtlı ... plakalı aracın 20/01/2012 tarihinde diğer davalı ..."a satılmış olduğunun tespit edildiğini, davalı ...’ın davalı şirket çalışanı veya temsilcisi olduğunu belirterek bu devir işleminin muvazaalı ve hileye dayalı devir olduğunun tespit ve kabulü ile araç tescil kaydının iptaline gerek olmaksızın icra ve iflas kanunun 283. maddenin kıyasen uygulanması suretiyle aracın haczine ve satışına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket vekili; müvekkili şirketin kaydında bulunan aracını diğer davalıya ücreti karşılığında satarak teslim ettiğini, bu satışın şirket kayıtlarına işlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...; aracı satın aldığı tarihte davalı şirkette çalışmadığını, öncesinden gelen tanışıklığı nedeniyle satacaklarını öğrendiği ... plakalı aracı satın aldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne, ... plaka sayılı araç ile ilgili davalı şirket ile diğer davalı arasında aracın davalı ..."a satışına yönelik tasarrufun iptaline,İİK 283. Maddesine göre davalı şirketin borçlu olduğu İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2012/2091 sayılı takip dosyasında takip konusu alacağın tahsili için aracın haczi ve satışına yönelik olarak tescil kaydının iptaline gerek olmaksızın işlem yapılmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK. m. 281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ).
    İİK.nun 282. maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buna göre borçlu ile onunla hukuki muamelede bulunun kişi zorunlu hasım konumundadır.
    İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahsın nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
    Somut olayda, dava konusu ... plaka sayılı(2005 model ford transit connect T220S kapalı kasa kamyonet) araç
    20/01/2012 tarihinde davalı borçlu Oluş Tük. Mad. Paz. Oto. Kir. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı 3.kişi ...’a devredilmiştir. Ancak temyiz aşamasında davalı ... dava konusu aracı 2014 yılında dava dışı bir kişiye devrettiğini beyan etmiş olup mahkemece bu hususta araştırma yapılmamıştır.
    Buna göre, mahkemece dava konusu aracın davalı ... tarafından dava dışı kişilere devredilmiş olup olmadığı araştırılıp tespit edilmemiş ve davacıdan; aracın devredildiği dava dışı kişileri davaya dahil edip etmeyeceği yada İİK"nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediği sorulmamıştır.
    Bu durumda yapılacak iş,aracın devredildiği dava dışı kişileri tespit ederek, davacıdan bu kişileri davaya dahil edip etmeyeceği yada İİK"nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediği sorularak, davaya dahili istenildiğinde, taraf teşkilini tamamlamak aksi durumda ise bedele dönüşme halinde davalı 3.kişi ...’ın tasarrufa konu aracı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve davacının alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi yönünde karar vermekten ibarettir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı şirket vekili ve davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekili ve davalı ...’ın temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 08/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara