Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6213 Esas 2021/1271 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6213 Esas 2021/1271 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/6213
Karar No : 2021/1271
Karar Tarihi : 11/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6213 Esas 2021/1271 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/6213 E.  ,  2021/1271 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Aladağ Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ve ihbar olunan Denizbank A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."in Deniz Bank Kozan-Adana şubesinden çekmiş olduğu krediye istinaden davalı sigorta şirketince ferdi kaza ve hayat sigortası yapıldığını, sigorta süresinde sigortalı ..."in 02/07/2014 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, sigorta alacakları için davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla, 79.971,00 TL"nin 09/07/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, muris ..."in müvekkili şirketin nezdinde 13125924 sayılı ferdi kaza sigortası, 13135577 nolu Hayat Sigortası Poliçesi düzenlettirdiğini, Ferdi Kaza Sigortası kapsamında belirlenmiş bulunan teminat tutarı 74.571,00 TL"nin 24/12/2015 tarihinde poliçede daini mürtehin sıfatına haiz Denizbank A.Ş. Kozan şubesine ödendiğini,
    poliçeden kaynaklı herhangi bir borçlarının bulunmadığını, 13135577 poliçe numarası hayat sigortasına ilişkin olarak yine daini mürtehin Kozan Şubesinde 13/03/2015 tarihinde 3.682,21.TL sı ödendiğini, bakiye 1.717,79 TL"sinin ise varislerine payları doğrultusunda 09/03/2015 tarihinde ödendiğini, poliçelerden kaynaklı herhangi bir sorumluluklarının kalmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş; ilk derece Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Aladağ Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 27/03/2018 tarih 2016/53 esas 2018/112 karar sayılı kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile, 74.570,99 TL tazminat alacağının 09/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara ödenmesine, davalı tarafından 24/12/2015 tarihinde yapılan 74.571,00 TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi Kararı, davacılar vekili ve ihbar olunan Denizbank A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-İhbar olunan kimse HUMK’un 49. Maddesi vd. uyarınca davada davalı sıfatını kazanamayacağı gibi bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz. Yargılama sonunda hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir. Bu kural uyarınca dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. Ancak, aynı madde hükmüne aykırı olarak ihbar olunan hakkında da hüküm verilmişse ihbar olunan hükmün kendisine ilişkin bölümünü kendi adına temyiz edebilir.” Buna göre aleyhinde davacı tarafından usulen açılmış ve harç verilmiş bir dava olmaması nedeniyle ihbar olunan Denizbank A.Ş. davada taraf olmadığı gibi, yargılama sonunda ihbar olunan aleyhinde hüküm kurulmadığından hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle dava ihbar olunan Denizbank A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen
    sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, hayat ve ferdi kaza sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta bedeli istemine ilişkindir.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davalı tarafından 24.12.2015 tarihinde tarihinde yapılan ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmişse de; Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesinde de belirtildiği üzere söz konusu ödemenin Bankaya ödenmesinden haberi olmayan davacıların kusuru olmadığı, söz konusu ödemenin de 26.12.2016 tarihinde davacılara yapıldığı kabulüne rağmen ödeme tarihi kararda hatalı yazılmış ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan Denizbank A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2-a numaralı bendinde yer alan "24.12.2015" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "26.12.2016" ibaresinin yazılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve ihbar olunan Denizbank A.Ş."ye geri verilmesine 11.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara