Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6155 Esas 2021/3105 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6155 Esas 2021/3105 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/6155
Karar No : 2021/3105
Karar Tarihi : 23/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6155 Esas 2021/3105 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/6155 E.  ,  2021/3105 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair hüküm davacı vekili ve davalılar ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne ilişkin karar Dairemizin 24.01.2017 tarih 2014/22158 Esas-2017/493 sayılı ilamındaki gerekçelerle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece yine davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-Davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından yapılan temyiz istemlerinin mahkemeci ek karar ile temyiz masraflarını süresinde yatırmadıkları gerekçesi ile temyizlerinden vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmiş, Ek kararlar anılan davalılara tebliğ edilmiş ve bu Ek karar
    temyiz edilmemiş bulunmaları nedeni ile adı geçen davalılar yönünden temyiz incelemesi yapılmamıştır. Davalı ... vekili mahkeme kararını, adli müzaharet talepli olarak temyiz etmiş, anılan davalının fakirlik durumu belgelendiğinden adli müzaharet talebi kabul edilmiş, ancak davalı ... ve davalı ..., haklarındaki davanın kabulüne ilişkin ilk mahkeme kararını temyiz etmeyerek bu davalılar yönünden karar kesinleşmiş ve davacı yararına kazınılmış hak oluşturmuş olmaları nedeni ile tüm temyiz itirazlarının reddine, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, kısmen bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmaması nedeni ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Bir önceki bozma ilamında, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın reddine, İİY’nın 283. maddesine göre davanın bedele dönüştüğü dikkate alınarak,6718 ada 4 parsel 2 nolu bağımsız bölüm satışı ile ilgili olarak davalı ... ve ... , 6169 ada 4 parsel 14 nolu bağımsız bölümüyle ilgili olarak davalı ..., davalı ..., ve ... taşınmazı ellerinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri nisbetinde (takip konusu alacak ve fer"ileri ile sınırlı olmak üzere) tazminat ödemelerine hükmedilmesi gerektiği ve HMK’nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, davalılar ..., ... , ..., ... ve ... taşınmazı ellerinden çıkardıkları tarihteki gerçek değerleri ne olduğu belirtilmeksizin, “adı geçenlere ellerinden çıkardığı tarihteki değerleri nispetinde ve takip konusu asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak kaydıyla toplam değerin tazminat olarak adı geçenlerden alınıp davacı tarafa verilmesine” şeklinde ne miktar tahsil edileceği belirtilmeden, infazda kuşku yaratacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Yine önceki bozma ilamında belirtildiği üzere, tasarrufun iptali davalarında İİK 282. maddesi hükmü uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçıları aleyhine açılır. Kural bu olmakla birlikte yine anılan hükme göre davada kötü niyet sahibi üçüncü kişiler de davalı olarak gösterilebilir. Üçüncü kişiler hakkındaki
    davanın kabul edilebilmesi için ise kötü niyetli olduklarının kanıtlanması durumunda mümkündür.
    Davacı vekili, dava konularından 4984 ada 4 parsel 21 nolu bağımsız bölümün, davalı ... tarafından, 25 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından ve 941 ada 13 parsel 19 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından elden çıkarıldığını belirttiğinden, bu taşınmazların anılan davalılar tarafından elden çıkardıkları satışlarıda gösterir şekilde bu durumda olan ve davanın kabulüne karar verilen diğer taşınmazlar varsa onlarında son durumu gösteren tapu kayıtlarının ilgili Tapu Müdürlüğünden celp edilerek, davacıdan davayı bedelemi dönüştürüceği yoksa dördüncü kişileri davaya dahil edip etmeyecekleri sorularak, alınan cevaba göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Ahmet Ardunç ve ... vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 14,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Ahmet Ardunç ve ..."ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara