Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5574 Esas 2020/2550 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5574 Esas 2020/2550 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/5574
Karar No : 2020/2550
Karar Tarihi : 04/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5574 Esas 2020/2550 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/5574 E.  ,  2020/2550 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin 29/05/2012 tarihinde kendisine ait araç ile ... karayolu üzerinde seyir halindeyken davalı ..."in sevk ve idaresindeki aracı ile ... köyü yolundan kontrolsüz olarak ana yola çıkıp müvekkilinin aracının sağ yanından çarparak maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun olmadığını, davalının zorunlu trafik sigortası şirketi ... sigorta Aş tarafından müvekkiline poliçe kapsamında 8.000,00 TL ödeme teklif edildiğini ancak müvekkilinin aracının piyasa değerinin 15.000,00 TL olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin sol omuzunda kırık meydana geldiğini halen tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin düğünlerde müzisyenlik yaptığını ve düğün başına 1.000,00 TL kazandığını, yaz aylarında ayda en az 8 düğünde müzisyenlik yaptığını kazanın meydana geldiği tarihten tibaren geçen süre içerisinde müvekkilinin iş yapamadığını, tedavi sürecinde de mesleğini yapamayacağını, müvekkilinin uğradığı maddi kaybın en az 30.000,00 TL olduğunu belirterek maddi zarar kapsamında 1.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen 15.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar ... ve ... kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte
    müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 50.656,03 TL"nin kaza tarihi olan 29/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."ten, diğer davalı ... Sigorta A.Ş. açısından poliçe limiti ile sınırlı olduğundan dava tarihi olan 23/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Araçta meydana gelen hasar ile alakalı maddi tazminatın davacı tarafından atiye bırakıldığı anlaşılmış olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ndan alınan 07.04.2014 tarihli maluliyet raporunda davacının %16 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı belirtilmiş ve bu maluliyet oranına göre yapılan hesaplama hükme esas alınmış ise de, maluliyet raporu kendi içerisinde çelişkilidir. Şöyle ki; dava konusu kaza 29.05.2012 tarihinde meydana gelmiş olup, söz konusu ATK raporunda kaza tarihinden önceki bir tarih olan ;10.07.2010 tarihli sol omuz grafisinde; acromioklavikuler eklemde ileri derecede dejenerasyon olduğu, davacının 29.05.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızasının ise iyileştiği belirtilmiş, sonuç itibariyle E cetveline göre %16.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı saptanmıştır.
    O halde mahkemece Adli Tıp Kurumundan, 07.04.2014 tarihli raporda tesbit edilen maluliyetin kaza ile ilgili olup olmadığının, 10.07.2010 tarihli grafinin maluliyet oranı tesbitinde esas alınıp alınmadığının belirtildiği, denetime elverişli, açıklayıcı bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3- a) Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre davacının muhtemel yaşam süresi belirlenirken Population Masculine Et – Feminine (PMF) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, pasif dönem için yapılan tazminat hesabında da AGİ hariç asgari ücret esas alınmalıdır.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda Yargıtay yerleşik uygulamalarında kabul edilen Population Masculine Et – Feminine PMF yaşam tablosunun esas alınması davacının bakiye ömrünün PMF tablosuna göre belirlenmesi isabetli ise de, tazminat miktarı hesaplanırken pasif dönem hesabı da AGİ li asgari ücrete göre yapılması doğru görülmemiştir.
    b)Hükme esas alınan aktüer raporunun incelenmesinde tazminat hesabı yapılırken bir yılın 365 gün olarak esas alındığı anlaşılmaktadır.
    Gerek öğretide ve gerekse uygulamada tazminat hesabında bir yıl, 360 gün olarak kabul edilmektedir. Bu hesaplama tarzı, ayların fiili sayılarına göre değil, her ayın 30 gün olarak kabul edilmiş olması esasına dayanmaktadır.
    Bu nedenle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bir ayın 31 gün ve bir yılın 365 gün olarak esas alınması doğru görülmemiştir.
    5-Bozma neden ve şekline göre davalılar ... ve ... vekilinin manevi tazminata ilişkin, temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açılanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin manevi tazminata ilişkin, temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 04/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara