Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5440 Esas 2020/2571 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5440 Esas 2020/2571 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/5440
Karar No : 2020/2571
Karar Tarihi : 04/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5440 Esas 2020/2571 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/5440 E.  ,  2020/2571 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 17/07/2011 günü, dava dışı ..., ... ve müteveffa ..."un sevk ve idaresindeki araçların karıştığı trafik kazasında, davacıların oğlu olan ... yaşamını yitirdiğini, kazada ..."ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ceza soruşturmasının neticesinde ise kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, kazaya karışan ... idaresindeki aracın mali sorumluluk sigortası ... tarafından yapıldığını, sigortalının ... olduğunu, sigorta şirketinin KTK ve ZMSS genel şartları uyarınca kaza sonucu meydana gelen ölüm neticesinde müteveffanın ailesine ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu beyan ederek, davacı anne-baba Medine ve ... için 1.000,00"er TL olmak üzere 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan alınarak davacı yana verilmesine karar verilmesini talep ve dava talep etmiştir.
    Davalı .... vekili; davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacılar ... için 44.858,42 TL, ... için
    51.495,68 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 17/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, davacılar murisinin ölümü nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin(6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır.Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler.Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda; dava dilekçesinde davacıların oğlu olan muris ..."in ... Sanayii"de kendisine ait iş yerinde demir doğrama işi ile uğraştığı beyan edilmiş,Mahkemece murisin ortalama kazancının ne olacağının araştırılması için ... Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, emniyet marifetiyle yapılan araştırma da; muris ... bildirilen adreste tanıyan olmadığı ancak;... Sanayii"de demir doğrama yapan birinin işinin küçük ölçekli olması halinde 3000-3500TL, büyük ölçekli ise 10.000,00TL olabileceği,kişinin yaptığı demir işinin mahiyeti bilinmediğinden, tam tespit yapılamadığı bildirilmiştir.
    Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda ise, murisin küçük ölçekli demir doğrama işi yaptığı ve aylık geliri 3000,00TL olduğu (asgari ücretin 2.26 katı) kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de; desteğin gerçek gelirinin tespiti için yapılan araştırma ve buna göre düzenlenen hesap raporu yetersiz olup,desteğin gelirinin net ve ispata yarar somut delilerle ortaya konulması gerekmektedir. Eksik araştırma ile hüküm tesis edilemez.
    Bu durumda yerel Mahkemece, davacılar vekilinden destek Ahmet Sonğur"un ölmeden önce iştigal ettiği iddia olunan demir doğrama işi ile ilgili olarak, iş yeri açma ruhsatı, kira sözleşmesi, vergi levhası, gelir vergisi beyannamesi gibi belgelere ilişkin delillerinin sorulması, gerekiyorsa, Konya Meram Sanayii Yönetimi, meslek odası, Vergi Dairesi vb. kurumlara murisin kaza tarihinde iştigal ettiği işi ve aylık geliri ile ilgili kayıt ve belgelerin getirtilerek çalıştığı sürede gözönüne alınarak mesleği ve gelirinin net olarak belirlenmesi, davacı tarafın bu iddiasının ispatlanamaması halinde ise, desteğin asgari ücretin neti tutarında gelir sağladığının kabulü ile, bu miktar üzerinden destek zararının hesaplanması için aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
    Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir. Somut olayda; dosya içerisinde davalı ... şirketine başvuru yapıldığına ilişkin belge bulunmamasına göre, davalının dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece; davalı yönünden hükmedilen tazminatın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, kaza tarihinden faiz yürütülmesi de isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle; davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara