Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5299 Esas 2021/1399 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5299 Esas 2021/1399 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/5299
Karar No : 2021/1399
Karar Tarihi : 16/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5299 Esas 2021/1399 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/5299 E.  ,  2021/1399 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacılar ... ve ... ile davalı ... arasındaki dava hakkında ....Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.03.2016 gün ve 2014/1161-2016/180 sayılı hükmün Dairemizin 20.05.2019 gün ve 2016/15178-2019/6390 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davalı tarafından dava dışı .... için işvereni ...Temizlik Ltd. Şti. tarafından 20/09/2013-2014 tarihlerini kapsayan poliçe ile ferdi kaza sigortası yapıldığını, davacıların oğlu ..."ın 18/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, meydana gelen trafik kazasında ..."ın yolcu olduğunu, müvekkillerine davaya konu poliçe için ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle poliçe kapsamında 25.000,00 TL ölüm teminatının ...."ın ölüm tarihi olan 18/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, sigorta yaptıran dava dışı ....Temizlik Ltd. Şti. tarafından riskin gerçekleşmesinden önce 20/08/2013 tarihinde ödenmesi gereken sigorta priminin ödenmediği, sigortacının sorumluluğu başlamadığından davacıların sigorta teminatını talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş ve dairemizin Dairemizin 20.05.2019 gün ve 2016/15178-2019/6390 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş davacılar vekili kararın hatalı olduğundan bahsile karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda;
    Dava kazadan kaynaklı ölüm nedeni ile vefat tazminatı talebine ilişkindir.
    Sigorta ettirenin borcu sigorta primini ödemek, sigortacının borcu da rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemektir.
    6102 sayılı TTK"nın 1424 ve devamı maddeleri birlikte incelendiğinde, sigorta şirketinin kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalıya ulaştırmak ve özellikle primi veya ilk taksidi de poliçenin teslimi karşılığı tahsil etmekle yükümlüdür. TTK"nın 1424. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise; "sigortacı, sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmidört saat içinde poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlüdür".
    Davaya konu olay ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1430.maddesinde sigortalının prim ödeme borcu; 1431.maddesinde prim ödeme zamanı ve 1434.maddesinde prim ödemesinde temerrüdün sonuçları düzenlenmiştir. TTK"nun 1434/1.maddesinde "ilk taksidi veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim, zamanında ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir. Bu süre, vadeden başlar. Prim alacağının, muacceliyet gününden itibaren üç ay içinde dava veya takip yoluyla istenmemiş olması hâlinde, sözleşmeden cayılmış olunur" düzenlemesi yapılmıştır. Prim peşinatının rizikodan önce yatırılmaması nedeniyle sigortacının sorumluluğunun başlamadığı hallerde, sigortacının; olaydan ve ihbardan, diğer anlatımla rizikoyu öğrendikten sonra primleri tahsil etmesi, sonrasında geri vermemesi ve bir ihtarla da sözleşmeyi feshetmemesi hallerinde, sigortacının sözleşmeyi ayakta tutması halinde, tahsil öncesi gerçekleşen rizikodan sorumlu olduğu Dairemiz uygulamalarındandır.
    Somut olayda; taraflar arasındaki poliçe için tek peşin prim 61,81 TL kararlaştırılmış ve ödeme tarihi olarak da poliçe tanzim tarihi 20.09.2013 olarak belirlenmiştir.Davaya konu edilen rizikonun 18.10.2013 tarihinde gerçekleştiği ve 20.09.2013 tarihinde ödenmesi gereken primin kazadan sonra 31.10.2013 tarihinde davalı ... Şirketinin hesaplarına ödendiği görülmektedir. Dosya kapsamına göre süresinden sonra ödenen primin Sigorta Şirketince iade edildiğine dair davalı Sigortanın savunması olmadığı gibi bilgi belge de yoktur. Sigortacının olaydan ve ihbardan, diğer anlatımla rizikoyu öğrendikten sonra primleri tahsil etmesi, sonrasında geri vermemesi ve bir ihtarla da sözleşmeyi feshetmeyerek sözleşmeyi ayakta tutması iradesi karşısında, dava açıldıktan sonra prim peşinatının ödenmeyişi savunmasını yapan davalı sigortacının sözleşmeden caydığının kabulü mümkün değildir. Zira; güven ve iyiniyet temelinde akdolunan sigorta sözleşmelerinde, tarafların tüm haklarının kullanımında
    (sözleşmenin kurulmasında olduğu kadar, sona erdirilmesinde de) bu ilkelere bağlı biçimde hareket etmesi gereklidir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davalı sigortacı bakımından geçerli bir sözleşmeden cayma durumu bulunmadığı da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzletme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.05.2019 gün ve 2016/15178-2019/6390 sayılı onama kararının ortadan kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcının ve temyiz peşin alınan harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara