Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4050 Esas 2020/2033 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4050 Esas 2020/2033 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/4050
Karar No : 2020/2033
Karar Tarihi : 24/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4050 Esas 2020/2033 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/4050 E.  ,  2020/2033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar ... ve ... End. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 04.11.2009 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın müvekkillerinin eşi/annesi yaya...a çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için 42.500,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı eş için 5.000,00 TL cenaze ve defin giderinin tüm davalılardan; her bir davacı için 30.000,00"er TL manevi tazminatın da davalı sürücü ve işletenden, ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... End. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davanın reddini; davalı ...Ş vekili, davanın açılmasına sebep olmadıklarını savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı eş ... için 6.678,12 TL ve davacı ... için 7.319,28 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden dava, diğer davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte; davacı eş ... için 15.000,00 TL, çocuk ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... End. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen maddi (destek) tazminata ilişkin raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... End. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze-defin gideri istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların bir miktar çok olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53.maddesinde(818 sayılı TBK madde 45) cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
    Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği de davalılar, davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmin ile sorumlu olup, davacının kendi milli değerlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir.
    Somut olayda; mahkemece davacı eş lehine hükmedilen maddi tazminatın 3.000,00 TL"lik kısmı cenaze ve defin gideridir. Davacı tarafça mezar yapımı ve yemek bedeli olarak toplamda 2.000,00 TL"Lik makbuz sunulmuş, cenaze nakil vb.masraflar takdiren 2.000,00 TL olarak belirlenmiş, başkaca araştırma yapılmadan kusur oranı düşülerek davacı eş lehine toplamda 3.000,00 TL cenaze ve defin giderine hükmedilmiştir.
    Eksik inceleme ile hüküm verilmesi doğru değildir. Mahkemece, davacının gerçek cenaze ve defin gideri zararının ne kadar olduğunun saptanması için, ilgili belediye mezarlıklar şube müdürlüğünden 2009 yılında cenaze ve defin hizmetlerinin (ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezar tahtası, kefen, cenaze levazımatı, araç-gereç, ücretleri vb.) ne kadar olduğunun sorularak belirlenmesi, gerekiyorsa müftülükten araştırma yapılarak defnedilmesi için makul miktarda cenaze ve defin giderleri belirlenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... End. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... End. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... End. Taah. ve Tic. Ltd. Şti."ne geri verilmesine 24/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara