Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3777 Esas 2020/922 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3777 Esas 2020/922 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/3777
Karar No : 2020/922
Karar Tarihi : 10/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3777 Esas 2020/922 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3777 E.  ,  2020/922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki, itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların kat maliki oldukları binanın pis su hattındaki geri tepme sonucu, davacı şirket tarafından sigortalanan işyerinde hasar oluştuğunu; sigortalıya ödenen 4.253,00 TL"lik hasar bedelinin zarardan sorumlu olan davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın kat malikleri kuruluna açılması gerektiğini, hasardan davalıların sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu hasarın oluşumunda, davalıların kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
    634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde ise, kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği öngörülmüştür.
    Somut olaya bakıldığında; davalıların kullanımında olan konutlar ile davacı sigortalısının kullanımındaki işyerinin bulunduğu anataşınmazın kat mülkiyeti kurulmuş bir taşınmaz olduğu; davacıya sigortalı işyerinde, bina ortak pis su hattından geri tepen suların hasara neden olduğu gerekçesiyle davalılara husumet yöneltildiği görülmektedir. Bu durumda, anataşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu açıktır.
    Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece; davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek, HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara