Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1617 Esas 2020/371 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1617 Esas 2020/371 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/1617
Karar No : 2020/371
Karar Tarihi : 03/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1617 Esas 2020/371 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1617 E.  ,  2020/371 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, destek ..."ın 25/06/2011 tarihinde davalı ...Emlak Sey.Turz.İnş.Kuyum.San. Tic.Ltd. Şti"ye ait, diğer davalı ..."ın sevk ve idaresindeki aracın kendisine çarpması sonucu hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 2.500,00 TL"den toplam 12.500,00 TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı eş için 25.000,00 TL ve çocuklar için 20.000,00"er TL olmak üzere 105.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... ve ...Emlak şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 5.5.2015 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda ... için 10.369,33 TL, ... için 815,18 TL, ... için 1.107,62 TL, Mertcan Arslan için 2.601,68 TL, ... için 4.702,85 TL olarak maddi tazminat talep ettiklerini, olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Emlak şirketi ve ... vekili, ceza yargılamasında davacıların murisinin aniden yola fırlaması sebebiyle asli kusurlu olduğu, müvekkili ..."in ise tali kusurlu olduğu görüşünün ifade edildiğini, manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının gözetilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... sigorta şirketi vekili, zorunlu sigorta poliçesinin kendileri tarafından düzenlendiğini, poliçe limitinin 175.000,00 TL olduğunu, 19.12.2011 tarihinde 22.674,00 TL ödeme yapıldığını, davacıya SGK tarafından bir ödeme yapılmışsa/yapılacaksa bu ödemenin tazminat miktarından mahsubu gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacının kaza tarihinden itibaren yasal faiz isteminin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin ödeme yaparak işbu kazadan doğan sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın maddi tazminat talebinin ... için 10.369,00 TL, ... için 815,15 TL, ... için 1.107,62 TL, Mertcan Arslan için 2.601,00 TL, ... için 4.700,00 TL olarak kabulüne, Sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 27/01/2012 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 25/06/2011 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı tarafın manevi tazminat talebinin ... için 17.500,00 TL, çocuklar Onur, Mertcan, Özgür ve ... için ayrı ayrı 10.000,00"er TL olarak kabulüne, olay tarihi olan 25/06/2011 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile beraber davalı ...Emlak Ltd. Şti ve ..."dan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı tarafın geriye kalan kısma ilişkin taleplerinin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- 6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacı ... lehine hükmedilen 815,15 TL ve davacı ... lehine hükmedilen 1.107,62 TL maddi tazminata dair karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin davacı ... ve ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3- Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda, davacılar, 25/06/2011 tarihinde davalı ... şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın destek ..."a çarpması sonucu vefatı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 12.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Mahkemece 04.05.2015 tarihli hukukçu bilirkişi tarafından hazırlanan ek rapor hükme esas alınarak davacıların maddi tazminat talepleri hakkında karar verilmişse de, hükme esas alman ek rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Somut olayda, davalı ... destek ... mirasçılarına 19.12.2011 tarihinde 22.674,00 TL ödeme yapmış olup bu ödeme davacıların da kabulündedir.
    Davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından 19.12.2011 tarihinde davacılara yapılan toplam 22.674,00 TL ödemeyle ilgili her bir davacı için yapılan ödeme tespit edilip her bir davacının destek zararından güncellenerek mahsubu gerekirken, hükme esas alman bilirkişi ek raporunda bu husus gözetilmeksizin davalı ... tarafından yapılan ödeme ve güncellenmesi sonucu ortaya çıkan faiz tutarı davacı eş ..."ın destek tazminatından düşülerek hesaplama yapılması doğru değildir. Yine hükme esas alınan 04.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda davalı ... tarafından yapılan bu ödemenin dava tarihine kadar olan faizi hesaplanarak tazminat miktarından düşülmüşse de yapılan hesaplama Dairemiz içtihatlarına uygun değildir. Şöyle ki, davalı tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacı, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, her bir davacıya yapılan ödeme belirlendikten sonra ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de (güncelleme) ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir.
    Diğer yandan, destek ... 10.07.1965 doğumlu olup kaza tarihinde 45 yaş 11 ay 15 günlük olup PMF yaşam tablosuna göre muhtemel yaşam süresi 24,78 yıldır. Hükme esas alman bilirkişi raporunda PMF yaşam tablosu esas alınmışsa da, desteğin yaşının hatalı olarak 44 kabul edilmesi ile muhtemel yaşam süresi 24,78 yıldan fazla alınarak ömür sonu tarihinin yanlış tespiti doğru olmamıştır.
    Ayrıca, desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması, aktif devrede zararın asgari geçim indirimi dahil edilerek, pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde olacağının kabulü gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda, desteğin tazminata esas gelirinin asgari ücret olarak kabul edildiği; hesabın aktif ve pasif dönem ayrımı yapılmadan, desteğin muhtemel bakiye ömür süresine göre tazminatın belirlendiği görülmekte, pasif devrede asgari ücrete AGİ"nin dahil edilip edilmediği ise denetlenememektedir. Dairemiz"in yerleşik uygulaması gereği, desteğin 60 yaşına kadar olan muhtemel yaşam süresinin aktif devre ve 60 yaşından sonraki muhtemel yaşam süresinin pasif devre olarak belirlenmesinden sonra, aktif devre için AGİ dahil asgari ücret, pasif devre için AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden rapor bu yönüyle de hatalı olup hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Bu durumda mahkemece yapılması gereken, bilirkişiden yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde ek rapor alınıp, poliçe limiti de gözetilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bahsedilen hususlar gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin evli ve 4 çocuğu olmasına rağmen, bekar ve çocuksuz kişiler için düzenlenen asgari ücret tablosundaki AGİ dahil edilerek hesaplama yapılmış olması ve çocuklar yönünden destek alma yaşının 18 yaşın hitamına kadar olması gerekirken 18 yaşın başı esas alınarak hesaplama yapılmış olması doğru olmayıp bozma nedeni ise de mahkeme kararını davalı ... Sigorta A.Ş. temyiz ettiğinden, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin davacı ... ve ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Sigorta A.Ş."ye geri verilmesine 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara