Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1252 Esas 2020/1197 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1252 Esas 2020/1197 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/1252
Karar No : 2020/1197
Karar Tarihi : 11/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1252 Esas 2020/1197 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1252 E.  ,  2020/1197 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacıya ait aracın davalı ... şirketi tarafından kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıya ait aracın davacının oğlu ... idaresinde iken 29.06.2012 tarihinde tek taraflı trafik kazasında hasarlandığını ve aracında 30.924,70 TL hasar tespit edildiğini, kasko şirketi tarafından hasar bedelinin ödenmediğini beyanla, şimdilik 30.924,70 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak dava konusu araç sürücünün alkollü olması nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, davacının hasar dosyasında taleplerinden feragat ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, dava dilekçesinde davacıya ait aracın tek taraflı kazada hasarlandığı beyanla kasko sigorta poliçesi uyarınca davalı sigortadan maddi tazminat talep etmiştir. Davalı taraf, araç sürücünün alkollü olması nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, davacının hasar dosyasında taleplerinden feragat ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bozma ilamından önce; kaza tespit tutanağının bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Daire"miz 2015/19262 E 2016/5062 K sayılı 17.09.2015 tarihli Bozma ilamı ile "kaza yapan araç sürücüsünün kaza tespit tutanağı tutmadan olay yerinden ayrılmış ise de tanık beyanları ve davacı ... şirketinin 10.07.2012 tarihli Araştırma Raporunun sonuç bölümünde de kazanın beyanda belirtildiği yerde olduğunun anlaşıldığı, ... Jandarma Karakoluna ait Jandarma devriyesinin de 29.06.2012 tarih saat 01:30 sıralarında kazanın meydana geldiğine yönelik beyanları göz önüne alındığında, dava konusu kazanın varlığı ispatlandığına göre kazanın, poliçe kapsamı dışında olduğu iddiasının ispat külfeti davalı ... şirketindedir. Bu nedenle mahkemece davalı ... şirketinin kazanın teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin delilleri değerlendirilip varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama; davacı tarafın, hasar dosyasındaki taleplerinden feragat ettiği, geçerli feragatin söz konusu olduğu bu sebeple talebin teminat dışı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda; davadan önce, davacı taraf davalı sigortacıdan araç hasarı nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunmuş, daha sonra sigorta şirketine hitaben verdiği dilekçede hasarı kendisinin yaptıracağını, dosyanın kapatılmasını, dosyadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Davacı taraf yargılamada, davacının iradesinin fesada uğratılarak baskı altında söz konusu feragat beyanının verildiğini iddia etmiştir. Mahkemece dinlenen tanık; sigorta yetkilisinin sürücünün alkollü olduğunu söz konusu parayı tahsil etseler de geri alınacağı şeklinde beyanlarla baskı kurduğunu beyan ettiği, feragatnamenin içeriği, tanık beyanı ve davacının herhangi bir ödeme almamış olması birlikte değerlendirildiğinde iradesinin ikrah nedeniyle sakatlanmış olduğu gözetilerek Daire"nin bozma ilamı doğrultusunda davalının kazanın alkollü sürücü idaresinde meydana geldiği ve teminat dışı olduğu savunması ve delillerinin değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara