Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1096 Esas 2020/367 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1096 Esas 2020/367 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/1096
Karar No : 2020/367
Karar Tarihi : 03/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1096 Esas 2020/367 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1096 E.  ,  2020/367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve süresi dışında katılma yoluyla davacılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, sürücü ..."nin sevk ve idaresindeki aracın karışmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucu sürücü ..."nin vefat ettiğini, davalıya müracaat ettiklerini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 2.000,00"şer TL destekten yoksun kalma tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20.02.2015 tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... yönünden maddi tazminat talebini 78.237,89 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı Sigorta şirketi vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, sürücünün kaza esnasında alkollü olduğunu, alacaklılık ve borçluluk sıfatının davacılarda birleştiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ..."nin davasının ıslah dilekçesi ile birlikte kabulü ile 78.237,89-TL tazminatın dava tarihi olan 07/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."ye verilmesine, diğer davacıların açmış oldukları davalarının reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece verilen 31/12/2015 tarihli karar, temyiz eden davacılar vekiline 22.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı HDI Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin davacılar vekiline 23.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği halde; mahkeme kararıyla ilgili temyiz dilekçesinin, davacılar vekili tarafından, yasada öngörülen süre geçirildikten sonra (22.03.2016 tarihinde) verildiği, Mahkemece tutulan 19.02.2019 tarihli tutanağa göre davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir havalenin olmadığı ve sunulan dilekçenin fotokopi olduğu, temyiz defterinde de kaydının olmadığı anlaşılmaktadır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacılar vekilince süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.978,23 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı HDI Sigorta A.Ş."den alınmasına 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara