17. Hukuk Dairesi 2019/1056 E. , 2021/1711 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; akaryakıt istasyonu işletmeciliği faaliyeti yapan davalı ..."ın dava tarihi itibariyle vadesi geçmiş 212.974,05 TL vergi borcundan dolayı icra takibine başlanıldığını, davalı ...’ın ilçe tapu müdürlüğü nezdinde yapılan araştırma neticesinde üzerinde kayıtlı malvarlığı olmadığını, adına kayıtlı olan 9 adet taşınmazını 31.10.2005 tarihinde komşusu ...’ya devrettiğini, ...’nın almış olduğu taşınmazları blok halinde 18.04.2008 tarihinde ..."a devrettiğini, kamu alacağının tahsiline imkan bırakmamak amacıyla yapılan tasarrufların kanunun 30. maddesinde hüküm altına alındığı üzere geçersiz olduğunu, davalının alacağın icra yoluyla takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla bütün mallarını göstermelik olarak devrettiğini belirterek bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin vefat eden eşi ile ... arasında ticaret ilişkisi bulunduğunu, ...’dan senet aldığını, senetlerin ödenmemesi nedeniyle dava konusu taşınmazın kaydına 70.000,00 TL ipotek koyduğunu ... İcra Müdürlüğünün 2008/436 sayılı takip dosyası ile takibe koyduğunu satış kararı aldıklarını ancak borçlu ..."nın tapudan taşınmazı size devredelim, sizde takipten vazgeçin demesi ile takipten vazgeçerek tapudan taşınmazı aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; Taşınmazı ..."dan satın aldığında ...’ın mal müdürlüğüne hiç bir borcunun olmadığını, taşınmazı da değerinde satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; Taşınmazları ..."ya sattığında borcunun olmadığını, paraya ihtiyacı olması nedeniyle taşınmazları sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ..., ... ve ... vekili; Müvekkili ..."ın taşınmazları ..."dan satın aldığını, müvekkili ..."ın da ev yapmak amacıyla taşınmazı ..."tan satın aldığını, müvekkili ..."ın da kendi hakkında açılan parselin 1/2 sini İcra Müdürlüğünde yapılan satış neticesinde aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; müvekkilinin taşınmazı ..."tan evinin bitişiğinde olduğu için satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mh. 873 ada 66 parsel, 429 ada 75 parsel, 390 ada 26 parsel sayılı taşınmazın ... adına olan 1/2 hissesine ilişkin ... Mh. 75 ada 1 parsel, ... köyü 202 parsel ve 181 parsel ile ilgili yapılan tasarrufların borç miktarı olan 215.229,44 TL ile sınırlı olmak üzere iptaline, tapudaki davalılar üzerine kaydın düzeltilmesine gerek olmadan davacı alacaklıya bu taşınmazların haczedilerek satılmasını isteme hak ve yetkisinin tanınmasına, dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mh. 390 ada 26 parseldeki ..."a ait olan 1/2 paya ilişkin açılmış olan davanın söz konusu payın icrada dava dışı ... hissesinin satışı ile elde
edildiği anlaşıldığından reddine, dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mh. 873 ada 62 ve 65 ile ... Mh. 499 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olan açılan davanın da subut bulmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava konusu taşınmazlardan ... ili ... ilçesi ... Mh. 390 ada 26 parseldeki ..."a ait olan 1/2 paya ilişkin açılmış olan davanın söz konusu payın icrada dava dışı ... hissesinin satışı ile elde edildiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin 3 ve 4, davalı ... ve ...’nın 2 ve 4, davalı ... vekilinin 2, 3 ve 4 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 6183 Sayılı AATUHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı İdarenin 26/12/2012 tarihli yazısından davalı borçlu ...’ın tasarruf tarihi 31/10/2005 tarihine kadar olan vergi borcunun 142.892,00 TL olduğu bildirildiğinden dava konusu tasarrufların tasarruf tarihine kadar olan alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
3-6183 sayılı AATUHK"nun 25.maddesinde, iptal hükmünün borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçılarına veya kötüniyet sahibi diğer kişilere karşı istenebileceği; aynı Yasanın 30.maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüz olduğu; 31.maddede de 27,28,29 ve 30 maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananların, elde ettiklerini elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini bu kanun hükümleri dairesinde vermeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, ... Mah. 873 Ada 62 parsel, 873 ada 65 parsel, 873 ada 66 parsel, 429 ada 75 parsel, 390 ada 26
parselin 1/2 hissesi, 499 ada 6 parsel, ... Mah. 75 ada 1 parsel, ... Köyü 181 parsel ve 202 parsel nolu taşınmazlar davalı borçlu ... tarafından 31/10/2005 tarihinde davalı 3.kişi ...’ya, ... tarafından 18/04/2008 tarihinde davalı 4.kişi ...’a devredilmiştir. Bu taşınmazlardan 873 ada 62 parsel davalı ... tarafından 30/05/2008 tarihinde davalı 5.kişi ...’ye, 873 ada 65 parsel 30/05/2008 tarihinde davalı ... tarafından davalı 5.kişi ...’a, 499 Ada 6 parsel de 15/06/2009 tarihinde davalı ... tarafından davalı 5.kişi ...’ye devredilmiştir. 873 Ada 66 parsel, 429 ada 75 parsel, 390 ada 26 parselin ½ hissesi, 75 ada 1 parsel, 181 ve 202 parselin davalı 4.kişi ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ... eldeki davada 4. kişi ve davalı ..., ..., ... 5.kişi durumunda olduklarından onlar hakkında iptal kararı verilebilmesi için kötüniyetli olduklarının davacı tarafından ispatlanması yani adı geçen 4.ve 5.kişilerin borçlunun durumunu ve amacını bilen veya bilebilecek kişilerden olduğunun ispatlanması gerekli olup 4.ve 5.kişiler yönünden bedel farkı varlığının iptal nedeni olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemenin davalı 4.kişi ... adına kayıtlı taşınmazlar yönünden bedel farkını gerekçe göstererek davayı kabul etmesi, davalı 5.kişiler ..., ... ve ... yönünden ise davanın bedele dönüşmesi düşünülmeden reddi doğru görülmemiştir. O halde; mahkemece öncelikle davalı 4.kişi ... adına kayıtlı taşınmazlar yönünden mevcut delillerin 6183 sayılı AATUHK"nun 30.maddesi gereğince değerlendirilmesi; iptal koşullarının varlığı halinde 31/10/2005 tarihli tasarruf tarihine kadar olan davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak bu taşınmazlar yönünden tasarrufların iptaline ve davacıya haciz ve satış yetkisi tanınmasına, aksi halde yani davalı 4.kişi ...’un kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı takdirde davanın davalı 3.kişi ... yönünden bedele dönüşmesi nedeniyle 6183 Sayılı AATUHK"nun 31.maddesi gereğince davacının 31/10/2005 tasarruf tarihine kadar olan alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davalı ...’nın bu taşınmazları elden çıkardığı tarihteki değeri kadar tazminatın davalı ...’dan tahsiline karar verilmesi
gerekirken eksik düşünce ve yetersiz gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Yine davalı ..., ... ve ...’ye devredilmiş olan taşınmazlar yönünden de; mevcut delillerin 6183 sayılı AATUHK"nun 30.maddesi gereğince değerlendirilmesi; iptal koşullarının varlığı halinde 31/10/2005 tarihli tasarruf tarihine kadar olan davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu bu tasarrufların iptaline, davalı 5.kişilerin kötüniyetli oldukları ispatlanamadığı, davalı 4.kişi ...’un kötüniyetli olduğu sonucuna varıldığı takdirde davanın davalı 3.kişi ... ve 4.kişi ... yönünden bedele dönüşmesi nedeniyle 6183 Sayılı AATUHK"nun 31.maddesi gereğince davacının 31/10/2005 tasarruf tarihine kadar olan alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davalı ... ve davalı ...’un bu taşınmazları elden çıkardıkları tarihteki değeri kadar tazminatın davalı ... ve ...’tan tahsiline karar verilmesi, davalı 4.kişi ...’un kötüniyetli olmadığı sonucuna varılması halinde ise, 6183 Sayılı AATUHK"nun 31.maddesi gereğince davacının 31/10/2005 tasarruf tarihine kadar olan alacak ve ferileriyle sınırlı olarak yalnızca davalı ...’nın bu taşınmazları elden çıkardığı tarihteki değeri kadar tazminatın davalı ...’dan tahsiline karar verilmesi gerekirken eksik düşünce ve yetersiz gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
4-Kabule göre; 136 sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve ...’nın sair temyiz itirazlarının reddine, 3 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 2 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle ... ve ...’nın, 2,3 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar ... ..., ..."ya geri verilmesine 22/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.