Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1047 Esas 2020/766 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1047 Esas 2020/766 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/1047
Karar No : 2020/766
Karar Tarihi : 05/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1047 Esas 2020/766 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1047 E.  ,  2020/766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 31/10/2014 tarihinde davacıların murisi ..."ın davalının ..."si olduğu araç içerisinde geçirdiği trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, davacıların müteveffayı kaza sonucu kaybetmeleri nedeniyle büyük maddi ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, küçük ... için 10.000,00 TL, anne ve baba için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... şirketinden sorumlu olduğu poliçe miktarı ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi olan 31/10/2014 tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek ticari avans faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 17.415,91 TL tazminatın (poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) olay tarihi olan 31.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, 17.415,91 TL tazminatın (poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) olay tarihi olan 31.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine 9.000,15 TL tazminatın (poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) olay tarihi olan 31.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı..."a verilmesine, 13.454,98 TL tazminatın (poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) olay tarihi olan 31.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı..."a verilmesine
    karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalınacak sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek belirlenmesi, yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.
    Somut olayda; sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacılardan 2004 doğumlu..."ın orta 1. sınıf, 2008 doğumlu ..."ın ilkokul 1. sınıf öğrencisi olduğu belirtilmiş olup davacı çocukların yüksek öğrenim görecekleri olasıdır. Bu durumda, mahkemece; davacı çocukların halen eğitim görmeleri, bulunduğu sosyal çevreye nazaran öğrenim süresinin 25 yaşına kadar devam edeceği ve 25 yaşına kadar annelerinden destek göreceklerinin kabulü gerekmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı çocuklar için 18 yaşına kadar destek hesabı yapılmış olup, benimsenen rapor, bu yönden hatalıdır.
    3-Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, destek payları doğru belirlenerek, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış/sağlayacak olduğu yardımın miktarı da doğru şekilde hesaplanmalıdır.
    Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda mütevefanın çocuklarına ve anne babasına ayrılan pay oranları dairemiz uygulamalarına uygun değildir.
    Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise desteğin gelirden eşi ile birlikte ikişer pay alırken çocuklara birer pay verileceği yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay eşe 2 pay çocukların her birine 1 pay ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacaktır. Eşin bulunmaması durumunda ise desteğe iki, anne ve babaya birer pay, çocuklara da birer pay ayrılacağı varsayılarak hesaplama yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; desteğin ölümünden önce boşanmış olması itibariyle destek tazminatı talep edecek eşi bulunmayan desteğin ölümüyle birlikte geride davacı çocukları ile anne babası kalmıştır.
    Bu durumda mahkemece; desteğin ölmeyip sağ kalmış olması halinde, gelirinden 2 payı kendisine, 1’er payı destek olacağı süre boyunca çocukları ..."a paylaştırılacağı, ... destekten çıktıktan sonra...’ın payının da ... ve desteğe paylaştırılacağı, 1"er payında ana ve babasına ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapılması konusunda, yeni bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, payların hatalı ve eksik belirlendiği bilirkişi raporu doğrultusunda, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.970,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 05/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara