Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/825 Esas 2020/2012 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/825 Esas 2020/2012 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/825
Karar No : 2020/2012
Karar Tarihi : 24/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/825 Esas 2020/2012 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/825 E.  ,  2020/2012 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalı ... İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekilincede duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.02.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. Semiha Bayraktar ve davalı ... vekili Av. ...... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili şirketi tarafından dava dışı ...Büyük Mağ.A.Ş.’nin ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sigortalının ...’de bulunan Brandium AVM’deki işyerinde 19/04/2013 tarihinde davalı ... İnş. A.Ş’nin alt taşeronu olan davalı ... Müh.Ltd.Şti’nin aynı alışveriş merkezinde bulunan davalı ... Mağazacılık A.Ş’nin mağazası içerisindeki yangın boru hattında yaptığı çalışma esnasında yangın sulamasının patlaması sonucu hasar meydana geldiğini, sigortalıya hasar tazminatı ödendiğini ileri sürerek 68.970,46 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... İnş. A.Ş. vekili, müvekkili şirket ile sigortalı arasında kira ilişkisi bulunduğunu, kira sözleşmesinde hasarlardan sorumlu olmayacağına dair hüküm olduğunu savunmuş, davanın esastan reddini istemiştir.
    Davalı ... Mağ. A.Ş. vekili, müvekkilinin kiracı olduğunu, mağazayı kiraya veren davalı ... İnş. A.Ş. adına çalışan davalı ... Müh. Ltd. Şti’nin yangın borularına su püskürtücüsü bağlaması sırasında olayın meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kısmen kabulüne; Marka Mağazacılık A.Ş"ye (dava tarihindeki eski ünvanı: ... Mağazaları AŞ) açılan davanın esastan reddine;davalılar ... Mühendislik Tesisat İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve ... İnşaat. Taah. San. Tic. AŞ’ye açılan davanın kabulüne;68.970,46 TL’nin ödeme tarihi olan 17.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş;hüküm,davalı ... Mühendislik Tes.İnş.San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili ve davalı ... İnş. Taah. San Ticaret AŞ. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesi “Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat” başlığı altında tüzel kişiler adına tebligatı teslim alma yetkisine sahip kişileri düzenlemektedir. Madde metnine göre; “(1) Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. (2) Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.”
    Tebligat Kanunu"nun 13. maddesinde “Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat” başlığı altında hüküm tesis edilmiştir. Madde metnine göre; “ Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.”
    Tüzel kişilerin tebliğ almaya yetkili memur veya müstahdemlerine tebliğ yapılabilmesi için tüzel kişilerin salahiyetli kişilerinin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmamaları ve tebliğ edilecek evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları gerekmektedir. Bu hususun tebliğ memuru tarafından bizzat araştırılıp tebliğ tutanağına yazılması gerekir. Bu tebliğin geçerli olabilmesi için zorunlu bir kaidedir. Aksi takdirde yapılan tebliğ usulsüz olur. Tebligat Tüzüğünde Tüzel Kişilere Tebligatı Düzenleyen Hükümler 12059 sayılı Tebligat Tüzüğünde tüzel kişilere tebligat usulünü düzenleyen hükümler 17. ve 18.maddelerde yer almaktadır.
    Tüzüğün 17. maddesi “Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat” başlığı altında tüzel kişiler adına kimlere tebliğ yapılabileceği düzenlenmiştir. Hükme göre; (1) Hükmi şahıslara tebliğ salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. (2) Vekaletlerin ve bunların teşkilatının, mülhak ve hususi bütçeli idarelerle belediyelerin, köylerin ve hususi kanunlarına müsteniden kurulmuş olan teşekküllerle, şirketlerin ve cemiyetlerin salahiyetli oldukları mümessilleri tabi kanunlara ve statülerine göre tayin edilir. (3) Hükmi ve hakiki şahsa ait bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticarethanenin o muamelede salahiyetli ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.
    Yine Tüzüğün 18. maddesinde “ Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat“ başlığı altında tüzel kişinin yetkilileri bulunmadığı zaman tebliğin kimlere yapılacağı düzenlenmiştir. Madde düzenlemesine göre “ (1) Yukarıdaki madde mucibince tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, hükmi şahsın o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. (2) Şu kadar ki, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, hükmi şahsın yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tebligatın muhatabı olan hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle tavzif edilmiş bir şahıs olması lazımdır. (3) Bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edildiği takdirde tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır”
    Tebligat Tüzüğü"nün 18. maddesinin 2. fıkrasında” Şu kadar ki, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, hükmi şahsın yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tebligatın muhatabı olan hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle tavzif edilmiş bir şahıs olması lazımdır.” Düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere tebligatı koşulları gerçekleşmesi halinde almaya yetkili memur veya müstahdem herhangi bir çalışan değildir. Yetkililerin tebligatı teslim alamamaları halinde bu iş ile görevlendirilmiş kişiler yani tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir personel gibi esasen bu iş ile görevlendirilmiş kimseler olması gerekir. Tüzüğün 18. Maddesinin son fıkrasına göre de “ Bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edildiği takdirde tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” hükmüne haizdir.
    Ayrıca,6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.
    Bunlar; 1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136 ) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3) Tahkikat, (madde 143-293) 4) Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.)
    Mahkemece, dilekçelerin (dava–cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri) karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirilir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilir (madde 139). Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler, daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder (HMK 140/1. madde). Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder, bu teşvik özellikle yasak savma ya da kanuni gerekliliğin yerine getirilmesi amacıyla değil, sonuca odaklanmak suretiyle gerçekten tarafların uyuşmazlığı bitirmeleri yönünde teşvik edecek şekilde yapılarak bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder (HMK 140/2 madde). Bu yönde bir kanaat edinmediği takdirde, ön incelemeye devam ederek ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür (madde 140/3). ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (madde 140/5). Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta; ön inceleme duruşması tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği hususudur. (madde 137/2).
    Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def"ileri inceleyerek karara bağlar (madde 142/1). Mahkemece ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK madde 138-142). Mahkemece ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması ya da hak düşürücü süre nedenlerinin gerçekleşmesi gerekir. Bir başka deyişle ön inceleme duruşmasında verilecek kararlar usule ilişkin kararlar ile sınırlı olup, davanın esası hakkında (feragat, sulh, kabul gibi davayı sona erdiren taraf işlemleri hariç) karar verilemez. Bu hususlar dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir.
    Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir (madde 186).
    Somut olayda dava dilekçesi ve ön inceleme tensip tutanağının ... Mühendislik Tes. İnş.San. ve Tic. Ltd. Şti. çalışanı,kayıt memuru olduğunu beyan eden Serdar Güller’e 26.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ön inceleme duruşması yapıldığı, davalı ... Mühendislik Tes. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı gibi ön inceleme duruşmasına katılmadığı, ... 21. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen yetkisizlik kararının daimi çalışan olduğunu beyan eden Ali Onur imzasına 15.04.2014 tarihinde, bozma sonrası Yargıtay kararı daimi çalışan olduğunu beyan eden Tülay Kaya imzasına 01.12.2014 tarihinde, bozma sonrası duruşma gününün daimi çalışan olduğunu beyan eden Serdar Güller imzasına 24.02.2015 tarihinde, bilirkişi raporunun daimi çalışan olduğunu beyan eden Turgut Arslan imzasına 04.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ilirkişi ek raporu bila tebliğ iade edildiği, davalı ... Mühendislik Tes. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘ne tahkikat duruşmasının HMK ilgili maddesine uygun şekilde ihtaratlı olarak tebliğ edilmesi gerekirken bu hususta tebligat yapılmadığı, 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına dair hükümlere uyulmadan ve usuli eksiklik giderilmeden davalı ... Mühendislik Tes.İnş.San. ve Tic.Ltd.Şti. yönünden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.Böylelikle davalı ... Mühendislik Tes. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden yargılama aşamaları tamamlanmadan karar verilmiştir.
    O halde Mahkemece, yukarıda açıklanan Tebligat Kanunu hükümleri gereğince usulüne uygun şekilde davalı ... Mühendislik Tes. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliği ile savunma hakkı tanınması, dilekçeler aşaması usulüne uygun tamamlandıktan sonra, taraflara ön inceleme duruşma gününü bildirir davetiyelerin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi, taraf teşkili sağlanarak, 6100 sayılı HMK ile öngörülen ön inceleme duruşması, tahkikat ve sözlü yargılama aşamaları tamamlandıktan sonra davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, savunma yapma ve bilirkişi raporlarına itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkının ihlali ile hüküm kurulması kanuna aykırıdır (HMK madde 27). Davalı ... Mühendislik Tes. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.‘nin savunma hakkı kısıtlanarak, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... İnş. Taah. San Ticaret A.Ş. vekilinin tüm, davalı Fatih Şenel vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Mühendislik Tes. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, BOZULMASINA,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... İnş. Taah. San Ticaret A.Ş. vekilinin tüm, davalı ... Mühendislik Tes. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... İnşaat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve ..."ne verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve davalı ... geri verilmesine 24/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara